Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı M. Özcan Mersin’in düşman işgalinden kurtuluşunun 89. Yıl dönümü olan 3. Ocak törenlerinde önce, günün anlam ve önemini anlatmış, sonrada ;
Her Milli Bayramda olduğu gibi yine, Mersin bu güne kadar sahipsiz ve hiç hizmet almamış gibi ;
“Biz, Mustafa Kemal Atatürk’ün Mersinliler Mersin’e sahip çıkın vasiyetinden yola çıkarak Mersin’i bir ’Dünya kenti haline getirdik” buyurmuş.
Gel de sorma.
Sayın Özcan ;
Cumhuriyet alanında bulunan Mersin’in tek Atatürk heykelini bugüne kadar, özellikle 3 Ocak’ta da olduğu gibi resmi bayramlarda bile bir kere, bir tek gece aydınlatılmasını sağlamadığınız için ne yazık ki Atamızın heykelini karanlığa terk edip görünmez kılmadınız mı ?.
Bitmedi, Atatürk’ün vasiyetinin uygulayıcısı Sayın Özcan ;
Cumhuriyet alanını Çin’den getirttiğiniz granitlerle zevkinize göre süslerken , Atamızın, gölgesinde dinlenip, altında “Mersinliler Mersin’e sahip çıkın” dediği o asırlık çam ağaçlarını kesip yerine 37 elektrik direğini siz diktirmediniz mi ?.
Alanının içinden geçen Atatürk caddesini siz yok etmediniz mi ?.
Atatürk’ün vasiyetini yerine getirdiğini iddia eden sayın Özcan ;
Kültür Park için devasa sütunlu, işlemeli, havuzlu, fıskiyeli saray girişini andıran yapıların üstüne “Kültür park, GS,FB,BJK meydanı” yazdırırken Atamızın ismini taşıyan Atatürk Parkı’na ticari reklamlarda kullanılan ayaklı panoyu siz layık görmediniz mi ?.
Ve ;
Atatürk parkı içinde olmasına rağmen kongre merkezine bile “Atatürk Kongre Merkezi” diyemediniz gibi, spor tesisine de kendi adınızı vermediniz mi ?.
Bumudur Atatürk sevginizin ispatı.
Atatürk’ü seviyorum demekle Atatürkçü olunmuyor Sayın Özcan.
O nedenlerden dolayı sizi onun kurduğu partinin belediye başkanlığına da hiç ama hiç yakıştıramıyorum.
Bırakın Atatürkçü söylemleri ve Mersin’e verdiğinizi iddia ettiğiniz hizmetlere rağmen, Mersin’in bulunduğu noktayı görmeye çalışın.
Çünkü, halkının çok büyük bir kesimi, Büyükşehirler sıralamasında Mersin’i 7. Sıradan alıp 9. Sıraya indirdiğinizi, her geçen gün Mersin’in artık yaşanmayacak bir kent haline getirildiğini görmeye başlayalı çok oldu.
Size tavsiyem, Mersin’i dünya kenti yaptık söylemlerinden de vazgeçin.
Zira Mersin halkı sizin, Atatürk’ün vasiyetini yerine getirdiğinize olduğu gibi, Mersin’in bir Dünya kenti olduğuna da inanmıyor ve size de madde, madde soruyor Sayın Özcan ;
1-21. Yüzyılda bir Dünya kentinde hâlâ alt yapı sorunları yaşanır mı?.
2-Bir Dünya kentinde özellikle engelliler ve bayanların kullanamadığı kaldırımlar olur mu ?.
3-Bir Dünya kentinde yollarda kuyulaşmış çukurlar, yol kenarlarında göletler olur mu ?.
4-Bir Dünya kentini yöneten Belediye fakir fukaraya küflü undan yapılmış ekmek yedirir mi ?
5-Bir dünya kentinde insanlar ısınmak için tezek veya lastik yakar mı?.
6-Bir Dünya kentine, yürüyen merdivenli ve asansörlüleri varken, üst geçitlerin en iptidaisi yapılır mı ?.
7-bir Dünya kentinde sahiller, kumsallar kayalarla doldurulup park yapılır mı ?.
8-Bir Dünya kentinde denize sıfır noktasına havuz yapılır mı ?.
9- Bir Dünya kenti henüz turizmle tanışmıyor olabilir mi ?.
10-Bir Dünya kentinde troleybüs, raylı sistem ve otopark olmayabilir mi ?.
Evet ;
Mersin halkı yılbaşı gecesi televizyonlardan Dünya kentlerini gördü ve tanıdı, gerçek Dünya kentlerinin neleri başardığını da hayranlıkla izledi.
O yüzden yukarıdaki ifade etmeye çalıştığım tavsiyemi birkaç cümle ilave ederek tekrarlıyorum.
Bırakın Atatürkçü söylemleri.
İnin makam aracınızdan, yanınıza yandaş gazeteci, her icraatınıza alkış tutan meclis üyesi, personel almadan dolaşın Mersin cadde ve sokaklarını.
Dolaşın ki, iddialı hizmetlerinize rağmen, söylenenleri duyun ve Mersin’in gerçekleriyle yüzleşin.
Olur mu ?.
Saygıyı hak edecek işlere imza atan ve saygıyı hak eden herkese saygılar sunuyorum.
Ziya Keskinışık
“gazeteciziya@mynet.com”