Mersin Nükleer Karşıtı platformunun yayınladı basın açıklaması aynen şöyele.
Akkuyu da kurulması planlanan Nükleer Santralinin yapımı ve işletilmesine dair işbirliği anlaşması 12.07.2010 tarihinde/6007 sayılı kanunla kabul edilmişti.
Bu anlaşmanın içeriğinin, uluslar arası çevre koruma mevzuatı ve Anayasaya aykırılıklar taşıdığını kamuoyuyla defalarca paylaşmamıza rağmen hükümet, Rusya ile yapılan anlaşmanın iptal edilmesi için hiçbir girişimde bulunmayarak, hukuksuz durumu hala sürdürmektedir.
Uluslar arası çevre ve doğa koruma sözleşmeleri ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 10. Maddesi uyarınca ÇED süreci başlatılmadan yapılan tüm anlaşmaların, lisans çalışmalarının ve kamusal harcamalarının HUKUKA AYKIRILIK teşkil ettiğini önemle belirtmek istiyoruz.
Akkuyu Nükleer Santrali gibi doğayı etkileyecek ve kamu sağlığını risk altına sokacak büyük projeler ve faaliyetler için projenin 7 Şubat 1993 tarihinden önce yatırım programına alınmış olması durumunda bile muafiyet uygulanmayacağı hususu aşikardır. Kamu otoriteleri tarafından, Çed yaptırma ve bölgede yaşayan yurttaşların onayını alma yükümlülüğü mevcuttur. Özellikle Mersin-Adana illerinde bulunan sivil toplum kurumlarının, sendikaların, meslek odalarının, bilim insanlarının görüşleri alınmalıdır.
Yasal ÇED izni alınmadan başlatıldığı anlaşılan Akkuyu Nükleer Santrali projesinin 2872 sayılı Çevre Kanununun 10. ve uluslar arası çevre koruma sözleşmelerinin ÇED zorunluluğunu getiren hükümleri uyarınca derhal durdurulması ve Rusya ile yapılan tüm anlaşma ve taahhütlerin askıya alınması gerekmektedir.
Aksi durumda proje için tahsis edilecek kamu kaynakları ve ileride olası tazminatlar ‘’ağır kişisel sorumluluk ilkesi’’ uyarınca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Ve Kontrol Kanunu hükümleri uyarınca ilgili kamu görevlilerinin kişisel mali sorumluluğunu doğuracaktır.
Sonuç olarak;
Evrensel çevre koruma sözleşmelerine ve ulusal yasalara ve Danıştay İDDGK kararına göre ÇED yapılmadan başlatılan Akkuyu Nükleer Santrali projesi ile ilgili olarak başlatılan tüm idari işlemlerin ve lisans işlemlerinin 2872 sayılı Çevre Kanununun 10.maddesi, Danıştay İDDGK kararı ve ÇED Yönetmeliğinin 6,7 ve 19.maddeler uyarınca derhal durdurulmasını; arazinin kesinlikle müteahhit firmalara tahsis edilmemesini, Çevre Kanunu uyarınca ÇED sürecinin Mersin-Adana illerinin tümünü kapsayacak biçimde ve önemde başlatılmasını, yurttaşların ve sivil toplum kurumlarının görüşüne başvurulmasını, ÇED yapılmadan kamu kaynaklarının israf edilmemesini, bölgedeki mülki idare amirlerinin tarafsız ve objektif davranmalarının teminini, kamu sağlığına, çevre ve doğaya, yörenin turizm ve tarım sektörüne, kamu yararına aykırı olan Akkuyu Nükleer Santral projesinden vazgeçilmesini talep ediyoruz. Hükümet Çevre Mühendisleri Odasının Danıştaya açmış olduğu davanın ÇED muafiyetine karşı kazanımı kararının gereğini derhal yerine getirmelidir.
Anayasanın 17.maddesinde düzenlenen ‘’yaşama hakkı’’ ve 56.maddesindeki ‘’sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkı’’ uyarınca, bölgemizde kamu sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler içeren Akkuyu Nükleer Santrali ihale sürecinde yaşanan HUKUKA AYKIRI durumların denetlenmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna ayrıca anlaşmanın iptal edilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığına,TAEK ve Başbakanlığa yasal başvurumuzu yaptık.
Halkın istemediği Nükleer Santraller Ülkemiz de yapılamaz.Yapılmasına da izin vermeyeceğiz.
MERSİN NÜKLEER KARITI PLATFORM