Türkiye’nin en büyük aşiretlerinden İZOL aşireti liderlerinden Yazar, iş Adamı Hamit İZOL, Olba KESKİNIŞIK’ın sorularını içtenlikle yanıtladı.
İZOL’un kitap yazma düşüncesi ve geçmişine yolculuk…
3.kitap’ı ve merakla beklenen konusu…
Hamit İZOL TV dizisinde oynayacak mı..?
Büyük beğeni toplayan İZOL’un kitabının TV dizisi ne zaman başlayacak..?
Kitap gelirleri nasıl değerlendiriliyor..?
Aşiretler hakkında merak edilenler…
CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu‘ndan sonraki durumu…
Hamit İZOL politikaya tekrar girecek mi..?
Milletvekilliği hakkındaki düşünceleri…
Mersin İdman Yurdu analizi…
Mersin’in çözülmeyen sorunları…
Türk ve Kürt etnik sorunları…
Hepsi bu söyleşide…
Olba KESKİNIŞIK : Aşiret ve öteki yüzü kitabınız yazma kararını nasıl aldınız, bu kararınızı hangi sebepler doğrultusunda aldınız..?
Hamit İZOL : İnsanlarda bir yazı yazma tutkusu vardır, konuşma tutkusu vardır. Televizyon yapımcılarına baktığımız zaman, her şeyi konuşarak ortaya çıkarırlar, böylelikle sağlam sorularla izleyici karşısına çıkarlar.
Bazı insanlar kendi düşüncelerini kağıda dökerler. Yazma tutkusu olan insanlar, farklı şekilde yazılar hazırlar, kimileri anısını yazar, bazıları şikayet tarzında yazılar yazarlar. Örneğin; rahatsız olduğu çevre sorunlarını, yada yaşamıyla ilgili problemleri yazarak şikayet eder, bir restaurant’ın ses düzeyi yüksektir onu şikayet eder, yada kendi aklında hayali bir problemi şikayet eder. Bazıları mektup yazar, kimileri ise benim gibi kitap yazar, kimileri ise şiir yazar.
Benimde bu tutkum eskilere dayanıyor, Siverek Lisesindeyken ben şiir yazardım. Ama askerde iken bir kitap yazdım, eski şiirlerimi de beğenmediğimden dolayı yırttım. Çoğunu beğenmedim, bir insanın kendini beğenmesinden zor bir durum yoktur. Bunun insanlar fazla farkında değildir ama çoğu insan kendi ses tonunu beğenmez, kendi sesini dinleyin utanır. Ses tonum iyi değil gibi bir düşünceye kapılır.
İnsan kendi yaptığını bir başkası tarafından destek görürse onun bir anlamı vardır. Benim için karşı tarafın beğenmesi çok önemli, aksi taktirde yırtıyorum ortaya çıkarmıyorum. Askerde yazdığım şiirde olduğu gibi, çok duygusal bir şiirdi, askerliğin verdiği duygusallıklıda bir çok şiir yazdım.
Askerliğe gidişimde farklı oldu, o sıralar Babama kızdığımdan dolayı, askeriyeden tecilimi bozdurdum, er olarak askerliğimi yaptım. O bende çok büyük bir sıkıntı yarattı. Benim okuldan bir alt sınıftaki arkadaşım ise komutanımdı, o beni daha da üzmüştü, ben aldığım terbiyem gereği ve askeri kurallar gereği kendisine rütbesiyle hitap ediyordum, oda bu durumdan rahatsız oluyordu söylememi istemiyordu, ismiyle hitap etmemi istiyordu, ama bende o şekilde hitap edemiyordum. 3 ay önce gelen er’e bile komutanım diye hitap etmeniz gerekiyor. Kaldı ki asteğmen olan birine rütbesi ile hitap etmeniz gerekir. Bütün bu yaşadıklarım ve içinde bulunduğum durum itibariyle, ailemin de yaşadığı bazı sıkıntıları da kapsayan çok duygusal bir kitap yazdım ama ben beğenmedim, askerliğin bitimine doğru imha ettim.
Şiir, kitap yazmayı herkese tavsiye ediyorum, insanlar gençliğinde yaşadıklarından dolayı girdiği duygusallıkla bazı notlar alıyor, şiir yazıyor, not alıyor, daha sonra onu atıyor, yırtıyor, kıymetini bilmiyor, insanın yaşı ilerledikten sonra belirli bir yaştan sonra, yaş olgunluğuna erişince kıymeti ortaya çıkıyor.
Bir gün geliyor hayatınız duruluyor, evlilik hayatına başlıyorsunuz, normal bir hayat içerisine giriyorsunuz, evin reisi oluyorsunuz, çocuğunuz oluyor sorumluluğunuz artıyor, yuvanız alışkanlık haline geliyor, aşkı yaşadığınız gençliğinizdeki dönemleri anımsamanız için, o anlara dönebilmeniz için yazılan yazıların notların saklanması gerekiyor.
Olba KESKİNIŞIK : Aşiret ve Öteki Yüzü kitabınız çıktıktan sonra, resmi web sitenize hamitizol.com’a ve mailinize çok güzel yorumlar almışsınız, halk ayrı bir ilgi gösterdi, çok farklı bir konuyu gündeme getirdiniz, insanlar neden bu kadar ilgi duydu bunu hangi sebebe bağlıyorsunuz..?
“Kitabımdan kazanılan her kuruş yardıma muhtaç olan insanlara bağışlanıyor..!”
Hamit İZOL : İnsanların ilgi duyması, 2.kitabı yazmama sebep oldu. Demin söylediğim gibi, insanlar ses tonunu beğenmez, yazdığı yazıyı beğenmez. Yaptığınız bir çalışmayı başkası beğendiği zaman, o beğeni insana şevk olarak geri dönüyor.
O işe ağırlığınız daha da artıyor, özen göstermeye daha da iyisini yapmaya çalışıyorsunuz. Böyle olunca eski yaptığınız beğenmiyor, yenisini daha da güzel yağmaya çalışıyorsunuz.
Bendeki durumda bu şekilde oldu, “Ağanın Akmayan Gözyaşları” kitabını yazmama sebep oldu. Kitabımın giriş bölümünde, beni bu kitabı yazmama sebep olanları şevk verenlerin bir kısmını yazdım, ama bana gelen maillerde onlarca şiirler geliyor, övgüler geliyor, bu övgülerden dolayı çok büyük mutluluk duyuyorum.
Kitabımı yayın evi basıyor, tüm masrafları kendileri karşılıyor, bu kitaplardan asla kazanç sağlamayacağıma kendime söz verdim. Bu kitaplardan kazanılan her kuruşu yardıma muhtaç olan insanlara bağışlanacaktır. Kitaplardan gelir amaçlı asla bir düşüncem olmadı, bu emekler gözümün nuru, alnımın teri, uykumdan fedakarlık edip saatlerce yazdığım yazılar. Bu kitapları Aileme ve çocuklarıma manevi servet olarak bırakacağım. Kitabımdan maddi olarak aldığım her kuruşu tanıdığım, ulaşabildiğim, yardıma muhtaç olan insanlara yardım ediliyor, edilecek de…
Olba KESKİNIŞIK : Bazı insanlarımız aşireti, doğu kültürünü, anlatılanlarla, televizyon dizilerinde izledikleriyle biliyorlar, sizin kitabınız bunu bir türlü deşifre etti, gerçek yüzüyle anlattı. Olumlu tepkiler alıyorsunuz ama aksi yönde bir tepki aldığınız oldu mu bu kitapları yazıp yaşanılanları deşifre ettiğiniz için…
“Aşiretler ne mafyadır, nede o güç kullanma hevesi vardır…”
Hamit İZOL : Evet… Olumlu tepkiler yanında farklı tepkilerde aldık kendi akrabalarımdan rahatsız olanlar da oldu, başka aşiretlerden de tepki verenler oldu. Ama insanlarımız aşireti akıllarında mafya gibi canlandırdı yada canlandırıyor. Bir kişinin yaptığı yanlış hem aşiretleri zorda bırakıyor, hem de başka platformlarda yanlış anlaşılıyor. Aşiretin adını kullanarak haraç topluyor insanlar, güç yaratmaya çalışıyorlar, böyle olunca korku yaratıyor insanların üzerinde. Aşiretler ne mafyadır, nede o güç kullanma hevesi vardır. O gücü kullanan insanlar, gerçek güce sahip olmayan insanlardır. Örneğin; O şahısa karşı koyulsa vasfının olmadığı görülecektir.
Ama insanlar, karşı taraf aşiretin adını kullandığında “Bulaşmayalım” düşüncesiyle “Lanet olsun” diyip haraç dahi verdikleri oluyor. Ben bütün bu olumsuzluklar, gerçekler ortaya çıksın, kimse aşiretlerin adını kullanarak insanların üstünde baskı unsuru yaratmasın. İnsanlar Kürt’ün Türk’e, Türk’ün Kürt’e, Arap’ın Laz’a, Laz’ın Arap’a, kimsenin kimseye üstün olmadığını, herkesin aynı değerde olduğunu bilmesi açısından yazdım.
İnsanlar bir aşiret mensup olabilir, aşiret hiç kimsenin silahlı gücü değildir. Aşiret sadece büyük rahatsızlıklarda, kan davalarında bir araya gelip birbirleri içinde yardımlaşabilir, destek olabilirler. Hiçbir aşiret menfaat temin etsin diye kendi aşiret mensubunun arkasında durmaz. Bunun hereksin bilmesini istedim bütün gerçekleri yazdım.
Aşiretler korkusuzdur, her şeye hükmedebilir, “asar, keser” gibi bir durumda olmadığını anlatmak istediğim için bu kitapları yazıyorum.
Olba KESKİNIŞIK : aşiret ve öteki yüzünün televizyon dizisi olması gündemdeydi, geçen sohbetimizde de konuşulmuştu, bu proje gerçekleşti mi, çalışmalar başladı mı öğrenmek istiyorum..?
“TV dizisi için büyük televizyon kanalları ile görüşülüyor…”
Hamit İZOL : Evet çalışmalar başladı, geçen hafta canlı yayın için İstanbul’a gittiğimde, bu proje içinde mukavele imzaladık. “Aşiret ve Öteki” yüzü kitabından yararlanılacak ama TV dizi’nin ana konusu ise, “Ağanın Akmayan Gözyaşları” kitabı olacaktır…
Olba KESKİNIŞIK : Dizinin yayınlanması için hangi televizyon kanalları ile görüşüyorsunuz..?
Hamit İZOL : Proje hazırlanıyor. Dizi izleyicisi yüksek bir kanal ile görüşülüyor, kanal projeyi kabul ettiği taktirde başlayacaktır. Tabi kitap senaryolaştırılacak, dizide kimlerin oynayacağı belirlenecek, bunlar önemli faktörler. Bu çalışmalar yapıldıktan sonra kanal ile anlaşmaya varılacaktır…
Olba KESKİNIŞIK : Peki farklı bir soru sormak istiyorum, kitap senaryo’ya çevrildikten sonra, size “Hamit bey kitabı yazdınız, sizinde rol almanızı istiyoruz..!” diye bir teklif gelse nasıl bir yanıt verirsiniz..?
Hamit İZOL : O farklı bir kabiliyet meselesi, red ederdim. Rol almam uygun olmaz çünkü o ayrı bir sanat dalı, yazar olarak devam etmek istiyorum bundan sonra…
Olba KESKİNIŞIK : Kitaplarınız birçok kesim tarafında takip edildi, talep gördü bunun yanında kitap satışınız düşündüğünüz grafik de ilerledi mi..?
Hamit İZOL : Ülkemizde kitap okuma alışkanlığı düşük, kitap değil gazete dahi okumuyorlar. Tahsilli insanlar dahi kitap, gazete okumuyorlar. Yeni olmamıza rağmen çok güzel bir itibar gördü kitabımız.
Yıllardır yazarlık yapan yazarlar var ülkemizde, on kitabı beklide daha fazla kitabı olan insanlar var. Yazdığım kitaplar kadar tanınmamıştır. Kendi mesleği yazarlıktır, Ama şahsım kadar tanınmıyor ve kitabı da satmıyordur böyle bir faktörde var. Birçok yazar var, bu yazarların içerisinde ilk elliyi yazmaları istense o listede şuan yer alırım. Buda kitabın ne kadar tanındığını ve takip edildiğini gösterir.
Olba KESKİNIŞIK : Kitabınızdan önce internet de arama motoruna adınız yazıldığın da iş hayatınızdaki haberleriniz ve diğer şahsi haberleriniz yer alıyordu, şimdi adınız yazıldığın da ise, bütün aramalar kitabınız ve yazarlığınıza dönük bilgiler. Peki bundan sonra bu kitap serisini devam ettirecekmisiniz..? 3. kitabınızdan da bahsedermisiniz..?
Hamit İZOL : 3. Kitabım eğeli bir kızla, doğulu bir gencin aşkını anlatıyor.
Çok farklı bir konusu olan kitap olacak, o aşkı yaşamış olan insanları eski günlerine döndürecek bir kitap. Gerçek olaylardan esinlenerek hazırlanıyor. Ama tabi ki bir kitaba hayal katılıyor, hayal katılmazsa kitap olmaz, ama ben hayal üzerine yazmak istemiyorum, yaşanmış olayları kaleme almak bana daha cazip geliyor.
Olba KESKİNIŞIK : Sayın İZOL farklı bir konuya geçmek istiyorum, Hamit İZOL’u tekrar siyaset de görebilecekmiyiz, böyle bir düşünceniz var mı..?
“Ülkemin bana ihtiyacı olursa, teklif gelirse, Ülkem için hizmet vermeye hazırım… Aday olurum..!”
Hamit İZOL : Ben daha önce siyaset de fazla aktif olmadım. 1 kez (CHP) Cumhuriyet Halk Partisi’nden aday adaylığım oldu. Orda da kendime göre bir başarı yakaladım, 60 kişinin içinden 12.sırada yer aldım, hiçbir delegem olmamasına rağmen. İyi bir delege teveccühü aldım. Politikaya fazla sıcakta değilim. Çünkü politika insanın kişiliğinden fedakarlık istiyor, insanların çok eğilmesi lazım, farklı şekilde bağlantı kurması lazım, genel başkanına özveride bulunması lazım, bu bir alışkanlık haline gelmiş. Bunları birde iş güç sahibi insanlar yapınca da küçülüyorlar.
Siyaseti geçim kaynağı olarak görüyorlar, yurtdışına bakıldığı zaman, kendi işinden emekli oluyor insanlar, “ülkem için ne yapabilirim” düşüncesine giriyor, politikaya başlıyor, ülkesi için yararlı olmaya çalışıyor.
Kendimde işimi oğluma devrettim, ben kitap yazıyorum, anılarımı yazıyorum. Eğer Ülkemin bana ihtiyacı olursa, teklif gelirse politikaya girerim. Onun dışında gidip de kişiliğimden ödün vermem. Bunu karşıdan asla talep etmem.
Olba KESKİNIŞIK : (CHP) Cumhuriyet Halk Partisi yeni bir revizyona girdi, Kemal Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildi… Sayın Kılıçdaroğlu nu nasıl görüyorsunuz, şuan ki CHP nasıl bir durumda sizin gözünüzde..?
“Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye ve CHP için büyük bir fırsattır..!”
Hamit İZOL : (CHP) Cumhuriyet Halk Partisi ve Türkiye için bu değişim çok önemli bir fırsat. Eğer halk Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne dediğini iyi dinlerse, güzel gelişmeler yaşanır. Ülkemizde bir çok çözülmesi gereken sorun var.
Ekonomik dengesizlik, işsizlik, etnik sorunlar gibi. Halk Kemal Kılıçdaroğlun’dan çözüm bekliyor. Ama bu sorunların birden çözülmesi mümkün değil, bu beklentilerin yüksek olması karşı taraf da sorun yaratıyor.
Biraz daha anlayışla bakmak lazım. Kimse çıkıp birden Kürt meselesini, Alevi meselesini çözemez zaman gereklidir… Türkiye Cumhuriyetindeki tüm siyasi partilerin, barajı aşmamış partilerin birleşimi ile çözülmesi doğrusudur. Diğer türlü bir ayağınız eksik olur ve o proje yürümez bozulur. Bunun yanında MHP’de, AKP’de çok önemli. Zaten AKP’nin bakış açısını hepimiz biliyoruz.
Halk onun için CHP’den Kürt meselesi için bir adım önde olmasını istiyor. Ama adım atmasını bekleyen halkımız varken, diğer taraf da bu işe karşı olan bir t