Mektupta ; “ Nükleer Santrallerin  çok pahalı,kaza riskinin çok yüksek olduğunu, nükleer enerjinin; sonlu, finansman, yatırım, işletim, söküm maliyetleri açısından en pahalı, yakıt ve  teknoloji olarak dışa bağımlı ve hala çözülemeyen radyoaktif atık sorununun olduğu ;  ekolojik dengeyi bozduğunu, üretim güvenirliği, kaza ve risk  açısından da en tehlikeli enerji üretim teknolojisi olduğu yaşanmış ve bilimsel olarak kabul edilmiş olduğunu ; tüm dünya biliyor, Japonya’da meydana gelen Fukuşima nükleer santral  felaketinden sonra  başta Japonya, Almanya,İsviçre,İtalya gibi birçok ülke  nükleer santral projelerinden vazgeçme kararı alıyor,ama bu gerçekleri bilen Ekonomi bakanı Sn Zafer Çağlayan  nükleer santrallerin gerçeğini inkar ederek herkesi kandırmaya çalışıyor” denildi.

İşte o mektubun tam metni.

 Sn Zafer Çağlayan 

Rusya Hükümeti ile yapılan Akkuyu Nükleer Santrali yapım ve işletim sözleşmesi gereği,yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Santralinin tüm teknolojisi,çalışacak tüm personeli ve hammaddesi Rusyadan sağlanacak olan bir  nükleer santralinin enerjide arz güvenliğimizi sağlayamayacağı, bölgemizin tarımına ve turizmine çok büyük  darbe vuracağı,sağlığımızı bozacağı, ülkemizin enerji sorununu çözemeyeceği,enerjide dışa bağımlılığımızı daha çok arttıracağı açıktır.Ülkemizin nükleer santrallere hiç ihtiyacı yok iken, Akkuyu nükleer santralinden üretilecek elektrik enerjisini dünya nükleer enerji fiyatının iki katı olan kilovatsaatini 12.35 cente 15 yıllık alım garantisiyle satın almak  ve 15 yıl içinde Rusyaya ödemek zorunda kalacağımız 71 milyar dolarla Ülkemizi zarar uğratmanız  büyük bir vicdansızlıktır. Ülkemiz nükleer santrallere  mahkum değildir.Ülkemizin yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları kullanıldığı takdirde 30 yıllık tüm enerji ihtiyacımızı karşılayacak enerji kaynağı  potansiyelimizin mevcut olduğu,ayrıca ülkemizin tüm enerji ihtiyacının karşılanacağı güneş,rüzgar vb yenilenebilir enerji kaynaklarımızın olduğu bir gerçektir.

Sn.Zafer Çağlayan,

Açıklamalarınızda ’BÜYÜME ŞAMPİYONLUĞU İÇİMİ TİTRETİYOR’ Türkiye’nin dünyada 16’ncı büyük ekonomisi olduğunu,söylüyorsunuz,bu büyüme gerçek ise,şimdiye kadar büyüme için gerekli olan enerji ihtiyacı  nükleer santral olmadan sağlanmıştır, bundan sonrada ülkemizin öz enerji kaynakları, kamu yararı gözetilerek  kullanıldığı takdirde  ülkemiz ekonomik ve sosyal alanda nükleer santral olmadanda gelişeceği açıktır.

Başta Japonya olmak üzere Fukuşima nükleer santral faciasından ders alan ülkelerin size örnek olmasını istiyor,nükleer santral gerçekleri ortada iken ülkemizde nükleer santrallerin kurulmaması için gerekli çalışmaların tarafınızdan yapılmasını bekliyoruz,nükleer gerçekler ortada iken siz elinizi vicdanınıza koyun ve nükleer santrallerin ülkemizde kurulmasını engelleyin.

Bizler ülkemizde nükleer santral kurulumundan vazgeçene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.

Herkese Çağrımızdır.

Nükleer santrali kurdurmamak için 24-Temmuz-28 Ağustos tarihleri arasında Büyükeceli sahilinde Çadır kampımıza bekliyoruz.