Ahmet Yorgun’un konuyla ilgili açıklaması aynen şöyle :

    Sevgili CHP’liler, Değerli Delegelerimiz,
 
   Mustafa Kemal Atatürk’ün “Benim iki büyük eserim var, birisi CUMHURİYET, diğeri CUMHURİYET HALK PARTİSİ” sözünden hareketle, bu görüşlerimi sizlere aktarmayı ve paylaşmayı düşündüm. Bu değerlendirmelerimi sorumlu bir CHP üyesi olarak, partimizin Mersin’deki geleceğini düşünerek yaptığımın ve bu görüşlerimin son iki aydır partililerimiz ve seçmenlerle yaptığım görüşmeler sonunda oluştuğunun bilinmesini özellikle vurgulamak isterim.
 
   30 Mart 2014 yerel seçimlerinde, Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve 10 İlçe Belediye Başkanlığı seçimini kaybettik. Büyükşehirde bir dönem DSP, iki dönem CHP’li adayımız bu kez kazanamadı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı kaybetmiş olmamız, parti örgütlerinde, üyelerimizde ve oy veren seçmenlerde büyük bir üzüntüye neden oldu.Mersin genelinde 2011 seçimleri ile hemen aynı koşullarda bir seçim olmasına rağmen 2011’de, CHP’den yaklaşık 90 bin az oy alan MHP’ye 37 bin farkla tarihi bir hezimet yaşadık.
 
   Büyük iddia ile girdiğimiz, Büyükşehir seçimi ile birlikte, güçlü ve favori olduğumuz, başta Tarsus, Akdeniz, Anamur ve Mut’ta da seçimleri kazanamadık. Seçimleri neden ve nasıl kaybettiğimiz konusu, parti içinde tartışılması ve değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bunun bilincindeyim. Ancak seçimler öncesi her türlü sorumluluğu aldığını söyleyen ve seçim sürecinde beklenilen yönetim anlayışını sergileyemeyen il başkanı ve il yönetimimizin, seçimlerin üzerinden tam 2 ay geçmesine rağmen sorumlu ve demokratik bir yöneticiye yakışan hiçbir açıklama, özeleştiri, değerlendirme yapmamasıdır. Bu değerlendirmelerin yapılacağı bir danışma toplantısı bile tüzüğümüz gereği zorunlu olmasına rağmen yapılmamıştır. Aslında olması gereken böyle bir hezimetin sorumlusu il başkanının 1 Nisan’da istifa etmesiydi.
 
   Bu danışma toplantısını bile yapma cesareti gösteremeyen yöneticilerin yapacağı tek şey vardır. İstifa etmektir. Mersin’de büyük bir hayal kırıklığı ve mağlubiyet yaşanmıştır. Kimdir bunun sorumlusu veya sorumluları? İl başkanımızın bunları açıklaması gerekir. Partilileri ve seçmenleriyle bunu paylaşması gerekir. Bunu yapamıyorsa, istifa etmek son derece demokratik ve onurlu bir davranış olacaktır.
 
   Bu değerlendirmeyi yüzlerce delegemiz, binlerce partilimiz ve onbinlerce seçmenimizin sesini ve düşüncelerini aktarmak adına yapıyorum. Neden bunlar yapılmalıdır?
 
   Çünkü önümüzde, birbirinden önemli iki seçim vardır. Cumhurbaşkanlığı ve 2015 milletvekili seçimleri. Ülkemiz ve Mersin için de hayati önemi ve değeri vardır.Seçim kaybetmiş, moralleri bozuk olan bu örgütleri kim koordine ve organize edecektir. İnandırıcılığı kalmamış, 15 yıllık bir belediyeyi kaybetmiş bir il başkanı mı yapacaktır.
 
   Örgütlerimizin motive edilmesi, hareketlenmesi, çalışması ve halkımıza umut vermesi gerekmektedir.
 
   İl başkanı ve yönetimini uyarıyorum. Partimizi, partililerimizi ve seçmenlerimizi daha fazla karamsarlığa, umutsuzluğa itmeye hakları yoktur.Bu anlayış aynı şekilde devam ederse, önümüzdeki iki seçimde de Mersin’de daha büyük hayal kırıklıkları yaşamamız sürpriz olmayacaktır. Dolayısı ile en geç 10 gün içinde, İl Danışma Kurulu en geniş katılımla toplanmalıdır. Aksi durumda, duyarlı partililerimiz, delegelerimiz, en geniş katılımla kendiliğinden bu toplantıyı yapacak ve gerekli kararları alacaktır.
 
   Tüm parti üyelerimi, delegelerimizi bu duygu ve düşüncelerle selamlıyorum, sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum. 02.06.2014
 
AHMET YORGUN | CHP YENİŞEHİR İL DELEGESİ