Merkez Postane önünde bir araya gelen nükleer karşıtları önce bir basın açıklaması yaparak, AKP iktidarını bir kez daha nükleer ısrarından vazgeçmeye çağırdı.
Açıklamayı okuyan NKP Dönem Sözcüsü Seyfettin Atar, ‘Nükleere Hayır Kampanyası’ kapsamında toplanan imzaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na göndererek, siyasi iktidarın nükleer santral ısrarına karşı Mersin'in 'narenciyeye evet, nükleere hayır' mesajını bir kez daha ileteceklerini söyledi.
“Ayrıca; Türkiye'nin narenciye deposu Mersin'in gelecekte üreteceği her türlü tarım ürünlerinin üzerinde nükleer simgesinin yer almaması arzusuyla bakanlığımıza bu ürünlerimizden de uyarı anlamında bir koli gönderiyoruz” diyen Atar, “Sokakları limon ve portakal ağaçlarından yayılan mis gibi kokularla anılan Mersin'in adını, dünyaya nükleer ile duyurmak istemiyoruz. Toplum olarak; yok edilen tarım alanları nedeniyle köyden kente göçün yarattığı sonuçları bugün sosyal, ekonomik ve kültürel yok oluş ile fazlasıyla yaşıyoruz. Kentlerde kar hırsıyla düşük ücretlere ve güvencesiz çalışma şartlarına mahkum edilen işçiler iş kazalarına kurban verilirken, bu acıların vebali hepimizin boynundadır. Türkiye'nin enerji açığı yalanı ve enerji ihtiyacını nükleer enerji ile kapatılabileceği ısrarına karşı biz geleceğimizin nükleerde olmadığı ve yenilenebilir enerjinin dünyamız için doğru çözüm olduğu inancıyla bu mücadeleyi sürdürmekte kararlıyız. Akkuyu'da hukuksuz bir şekilde yapılması planlanan nükleer santral projesiyle ilgili ÇED raporu, Çevre Bakanlığı tarafından iki hafta önce halkın görüşüne açıldı. Ancak yaklaşık 4 bin sayfalık rapora itirazlar için sadece 10 günlük göstermelik bir süre tanındı. Ancak biz yılmadan bıkmadan durmadan bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
Akkuyu'da yapılacak bir nükleer santral, hem Akkuyu'yu hem de tüm Türkiye'yi geri dönülemez felaketlere götürecektir. Nükleer enerjinin dünyada hala çözülemeyen radyoaktif atıklarının depolanması,okuduğumuz kadarıyla Akkuyu’da çözülmüş olmasını da hayretle karşılıyoruz.
Bütün dünyada gelişmiş ülkelerin vazgeçtiği bu teknolojiyi Akkuyu'ya getirmeyi planlayan firma, Rusya'daki Çernobil felaketinin sorumlusu olarak bilinen ve sicili skandallarla dolu bir firmadır.
Akkuyu'da en son teknolojinin kullanılacağı söyleniyor, ancak Japonya'daki Fukuşima felaketi, en son teknolojilerin bile nükleer santrallerde felaketleri engelleyemediğini ortaya koymuştur. Her zaman dediğimiz gibi nükleer santrallerin güvenliğinde son nokta yoktur.
Deprem kuşağında olan bölgemizde, uygulanması planlanan nükleer santrallerin dünyada henüz denenmemiş ve işletmeye alınmamış olması bir kaza yaşanması olasılığını da arttıracağı da bilimsel bir gerçektir.
Kısacası bu kapsamda Türkiye’de nükleer enerjiden elektrik üretimi gerekçe gösterilerek, Akkuyu’da, Sinop’ta, İğneada’da yapımı planlanan nükleer santral projelerinden derhal vazgeçilmelidir” diye konuştu.
Açıklamanın ardından 15-16 Kasım tarihleri arasında yapılan Mersin 5. Uluslararası Narenciye Festivali’nde stant açarak nükleere karşı 5 bin imza toplayan NKP; topladığı imzaları ve nükleersiz limon ve portakalları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderdi.