HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    FOTOHABER    |    SPOR
 
 
Aşut: Mersin’in refahını artırmak


26 Ekim 2017 Perşembe 08:47

Oda olarak yüksek katmadeğerli ürün ihracatını artırmaya yönelik projelere yoğunlaştıklarını bildiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, hedefin daha çok beyaz yakalı çalışanı Mersin’e çekmek, istihdam edebilmek, kent ekonomisine katma değer oluşturup refah düzeyine ve zenginliğine katkı sunabilmek olduğunu söyledi.

 

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Ekim ayı olağan basın toplantısı düzenlendi. Kentin ihracatı içindeki yüksek katmadeğerli ürün ihracat oranının artırılmasına yönelik yürütülen projelerin açıklandığı toplantıda MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut’a Yönetim Kurulu Üyeleri Hakan Sefa Çakır, Ufuk Maya, Fuad Budur, Ekrem Sağlam ve Enis Hekimoğlu eşlik etti.

Başkan Aşut sözlerine Türkiye ve Mersin’deki yüksek teknolojili ürün ihracat oranları hakkında bilgi vererek başladı. 2016 yılında Türkiye’de imalat sanayi ürünlerinin ihracatı içinde yüksek teknolojili ürünlerin ihracat payının yüzde 3,5, Mersin’de ise % 2,3 olduğunu kaydeden Aşut, “Dolayısıyla; Endüstri 4.0 dönüşümü için altyapı oluşumlarının hızlandırılması gerekmektedir” dedi. Hedefin tüm omurga sektörlerde yüksek teknolojili bir üretim, yüksek teknolojili bir hizmet ve ticaret aşamasına ulaşmak olduğunu vurgulayan Aşut, şöyle konuştu

“Gelişmiş Dünya yeni bir sanayi devrimini yaşıyor. Endüstri 4.0 denen, temelinde robotik üretim olan, yapay zeka olan, bulut ve siber teknolojiler olan, robot-insan veya robotlar arası iletişimi olan yeni bir devrim. Ancak dünyanın her yeri aynı anda bu devrimi yaşamıyor. Dünyada henüz birinci sanayi devrimini yaşamamış, elektrikle tanışmamış yerler var. Dünyada henüz ikinci sanayi devrimini yaşamamış, üçüncü sanayi devrimini duymamış bölgeler var. O zaman öncelikle biz bu dört endüstri devriminden hangisinin içinde olacağımıza karar vermeliyiz. Geleneksel, yoğun ham madde kullanan, enerji tüketen, çevreyi kirleten ve yeterince katma değer yaratmayan bir ekonomi mi? Yoksa ar-ge tabanlı, yüksek teknolojili, bilgiye dayalı,  katma değer yaratan, verimlilik ve buna bağlı refah yaratan yüksek teknolojili bir ekonomi mi?”

 

“Öncelik eğitim olmalı”

Bu hedeflere ulaşmak için öncelikle eğitimin ele alınması gerektiğini dile getiren Başkan Aşut, ilkokuldan başlayarak müfredatın, eğitimcilerin bu hedefe göre reforme edilmesi, sadece müfredat değişiminin yetmeyip eğitimcilerin de bu sürece hazırlanması gerektiğini söyledi. “Ancak biz eğitimde sadece sınav isimlerine takılmış durumdayız. İçerik konuşulmuyor, eğiticilerin niteliği konuşulmuyor” diyen Aşut, “Evet devlet bütçesinde en fazla payın eğitme ayrılmış olması çok güzel. Sadece öğrenci sayımız birçok Avrupa ülkesinin nüfusundan fazla. Bu yük, bir ülke için kolay değil. Yapılan işleri küçümsemek doğru olmaz ama sorun toplumun her kesiminin sorunudur ve biz iş dünyası olarak realist bir bakışı ortaya koymak zorundayız” ifadelerini kullandı.

MTSO olarak eğitim konusunu her zaman merkeze aldıklarını yineleyen Aşut, yeni dünyada ayakta kalabilmek için Endüstri 4.0 devriminin yalnızca ekonomiye değil, eğitime, gıdaya, sağlığa her alana entegre edilmesi gerektiğini söyledi.

 

“Var olan mesleklerin yarısı yok olacak”

Yakın gelecekte, 15-20 yıl dolmadan var olan mesleklerin yarısının yok olacağına değinen Aşut sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her an yeni, yüzlerce meslek ortaya çıkıyor. Soruyorum, bugün ilkokuldaki veya ortaokuldaki müfredat çocuklarımızı hangi mesleğe hazırlıyor? Acaba bugün konuşulan o meslek yarın olacak mı? Uzmanlar olmayacak diyor. Rutin, tehlikeli veya insan hızının yetmediği işleri artık robotlar yapıyor. Ama insan zannedildiği gibi değerini kaybetmeyecek. Aksine, yaratıcı gücü ile ortada olacak. Bu anlamda tasarım, programlama gibi alanlar önem kazanıyor. Şunu gururla söylemek isterim, eğer bugün kod yazma ilkokul müfredatına girdiyse MTSO’nun bu konuyu sürekli gündem yapmasının katkısı inkar edilemez. Bugün yeni çağın sınıf modeli olan, üreterek öğrenmeye dayanan maker space’lerin adı bilinmezken, bizim oluşturduğumuz gündemle Mersin’de özel okullar başta olmak üzere maker space sınıfı olmayan okul neredeyse kalmadı. Evet Mersin olarak amacımız sektörlerimizi yüksek teknolojili üretime entegre etmek dedik. Bunun temeli bu hedefe yönelik ilk, orta, lise ve üniversite eğitim zincirini oluşturmaktır. Artık tek bir alanda uzman değil, multi-disiplin; yani, çok alanda eğitim almış yeni bir mühendis, yeni bir işletmeci, yeni bir doktor, yeni bir öğretmen, yani yeni bir vasıflı insan kaynağına ihtiyaç var.”

 

“Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projemizi hazırladık”

Bu noktadan hareketle Endüstri 4.0 Eğitim ve Uygulama Merkezi Projesi’ni hazırlayarak ilgili bakanlığa sunduklarını bildiren Şerafettin Aşut, Oda’nın gerekirse öz kaynaklarını da kullanarak Mersin’in sıçrama taşı olacak bu projeye odaklanacaklarını söyledi. Amaçlarının hem yeni girişimcilere hem de KOBİ’lere alt yapı sunmak olduğunu vurgulayan Aşut, “Ortak kullanım alanlarıyla, atölye ve maker space atölyeleriyle, ortak akıl yakalanan toplantı odalarıyla, içinde üç boyutlu yazıcı-tarayıcı olan,  tasarımın yapıldığı, ar-ge’nin yapıldığı, gerekli eğitimlerin verildiği,  yazılımın yapıldığı, yüksek teknolojili ekipmanlarla donanımlı,  firmaların küçük ücretlerle kullanabileceği bir ortak kullanım alanı projesi hazırladık” dedi.

Bu hazırlığı yaparken birçok ülkeyi ve bu konuda uzman birçok kenti ve üniversiteyi gezdiklerini ifade eden Aşut, önce eğitime, sonra bir motivasyona ve iyi örneklere ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

 

“MTSO Endüstri 4.0’ın her aşamasında olacaktır”

Mersin’in RİS Projesi öncesi yüksek teknolojili üretim ihracatının % 1’in altında olduğunu hatırlatan Aşut, sonrasında %1’in aşıldığını, teknoparkın kurulması ve yarattığı sinerji ile farkındalık oluştuğunu, bugün gelinen durumda yüksek teknolojili ürün ihracat oranının %2.5 civarında olduğunu söyledi. “Mersin zenginleşecekse, Türkiye gelişecekse bu rakamlar yetmez” değerlendirmesini yapan Aşut, “Yüzde birden yüzde 2,5’a çıktıysak; doğru eğitim, üretim politikalarıyla bu oranı neden daha da arttırmayalım? İşte Odamızın hedefi budur. Bu anlamda MTSO bu işin eğitim bacağında da, üretim bacağında da, alt yapı bacağında da olacaktır. Çünkü bu konu kentimizin ve ülkemizin gelecekte var olma meselesidir” dedi.

 

“Mersin’i tanımayanlar kentimize sektörel kıyafet biçmesin”

Konuşmasında Dünya Gazetesi’nde yayınlanan Güven Borça’nın yazısına da değinen Şerafettin Aşut, sözlerini şöyle tamamladı:

“Geçtiğimiz günlerde Dünya Gazetesinde yayınlanan bir köşe yazısında Mersin’le ilgili yapılan yanlış bir tespit sizlerin de dikkatini çekmiştir. Sayın Güven Borça yazısında, İstanbul’un ekonomik yatırımlarda doyma noktasını geçtiğini, artık İstanbul ve Marmara’ya aşırı yatırımın stratejik olmadığını, yeni ekonomi bölgeleri yaratmak gerektiğini yazmış. Bu noktada kendisine kesinlikle katılıyoruz ve biz bunu tam 10 yıldır söylüyoruz. Ancak sayın yazarın katılmadığımız düşüncesi Mersin ve bölgesine biçtiği kıyafettir. Mersin, yazarımıza göre Ortadoğu’nun çimento merkezi olmalıymış. Elbette Mersin bu sektörde güçlü ama kentin genel ekonomisinin hedefi ve tek vizyonu bu olamaz. Mersin birçok sektörde güçlü. Bu bize Allah’ın bir hediyesi. Mersin’i tanımayanlar kentimize sektörel kıyafet biçmesin. Mersin Tarım-Gıdada, Lojistikte, Sanayide ülkemizin katma değer yaratan kentidir. Bundan dolayı şu an tek vizyonumuz  zaten oturmuş olan tüm sektörlerimizde yüksek teknolojili üretimi, hizmeti nasıl yakalarız olacaktır.





 
  HABER ARA
 
 
  
  FLAŞ HABER
  EN ÇOK OKUNAN
  • Bu Ay
  • Bu Hafta
  • Dün
  • Bugün
 
  SOSYAL MEDYA

 




 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

 

fotohaber.net | İnternet Gazetesi | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
fotohaber.net © Copyright 2005-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA