Başkan Kocamaz, mevcut yönetimi 15 yıl önce işbaşına getiren aziz Mersin halkının ayrımcılığın olmadığı ve ötekileştirmenin yapılmadığı uygulamalar istediğini, dolayısı ile ayrımcılık ve ötekileştirme yapmamış olmanın gururla söylenebilecek bir keyfiyet değil, zorunluluk ve sorumluluk olduğunu vurguladı.

Muhatapları ile bir tartışmaya girmek niyetinde olmadığını açıklayan başkan Kocamaz, mevcut belediye yönetiminin 15 yıllık uygulamaları dikkate alındığında ayrımcılık ve ötekileştirme konusunda sicilinin çok parlak olmadığını ifade ederek “kentin sokaklarında dolaşan halkımız her gün bu ayrımcılığa zaten şahit oluyor” ifadesini kullandı.

Başkan Kocamaz, bu durumun en bariz göstergesinin göç ile gelen halkın yaşadığı mahallelere uygulanan ayrımcılık olduğunu ve bu ayrımcılığın fiziki sonuçlarının bu mahallelerde gözle bile görülebileceğini ifade etti.

Başkan Kocamaz, huzur ve güven kenti vurgulamasının asıl nedeninin ise, mevcut belediye yönetiminin görev yaptığı belediye binasında kavgaların yaşandığı, kentin sokaklarında "belediyedeki yolsuzluklar" iddiası ile cinayetlerin işlendiği, insanların katledildiği, faillerin mevcut belediye yönetimine tehdit mesajları yolladığı, akşam dokuzdan sonra sokaklarında, sahillerinde rahatlıkla dolaşılamayan bir Mersin olduğunu ifade etti.

Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde 15 yıldan beri halkın ve kentin ihmal edildiği bir zihniyete dayalı olarak gerçekleştirilen uygulamaların, Mersin’li kardeşlerimizin hayatını her geçen gün zorlaştırdığını ve Mersinlilerin bu durumdan bıktığını belirten Burhanettin Kocamaz, “Mersinlilerin gönlü rahat olsun; bu zorlukların tümü, 30 Mart’tan itibaren bitecek ve Mersin’de huzurlu, mutlu ve güvenli bir yaşam başlayacak” dedi.

Başkan Kocamaz, başkanlığı döneminde hiç bir ayrımcılığa ve ihmale izin vermeyeceği gibi, Mersin halkının huzur ve güven içerisindeki yaşamının da teminatı olacağını söyledi.

Başkan Kocamaz, bu dönemin adının huzur, hizmet ve güven dolu yaşam dönemi olacağını bu durumun en güzel örneğinin Tarsus’taki 20 yıllık huzur ve güven ortamı olduğunu söyledi.