Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de destekleriyle Mersin Kent Konseyi’nin öncülüğünde düzenlenen ‘Denizle Bütünleşen Kent: Mersin’de Vizyonel Bir Dönüşüm, Kent ve Deniz Konferansı yapıldı. Konferansta, denizcilik, çevre, turizm ve sürdürülebilir kalkınma temalarında kentin geleceğine dair önemli başlıklar ele alınırken, “Temiz Deniz” çağrısında bulunuldu.
Deniz turizminden arkeolojisine, deniz ticaretinden lojistiğe ve su sporlarına kadar birçok alanda uzman isimler ve paydaşlar konferansta bir araya geldi. Alanında yetkin kişiler tarafından, ‘Mersin Deniz Müzesi’, ‘Soli Pompeiopolis-Doğu Akdeniz’de Bir Liman Kenti’, ‘Mersin’in Sualtı Mirası ve Zenginliği’, ‘İklim Değişikliğinin Mersin’de Denizel Biyoçeşitlilik Üzerindeki Olası Etkileri’, ‘Turizm ve Su Sporları’, ‘İstilacı Türlerle Mücadele ve Ekonomiye Kazandırma’ başlıkları ele alındı.
Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen konferans, Büyükşehir Belediyesi, Mersin Deniz Ticaret Odası, Mersin Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Mersin Kent Konseyi, Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı, Rota Yelken Kulübü ve Biosphere Mersin iş birliğinde gerçekleştirildi.
SEÇER: “KATILIMCI DEMOKRASİ KENTİ YÜCELTİYOR, ZENGİNLEŞTİRİYOR”
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, konferansa eşi Meral Seçer ile birlikte katımdı. Akdeniz’in incisi olan Mersin’de yapılan Kent ve Deniz Konferansı’nın kent için çok kıymetli olduğuna dikkat çekerek konuşmasına başlayan Başkan Seçer, Mersin’de 2019 yılından itibaren çığır açtıklarına değindi. Seçer, “Mersin’de tüm tarihlerin en yoğun katılımcı demokrasi anlayışıyla yönetildiği bir dönemi yaşıyoruz. Sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarla beraber olmak beni yüceltiyor, zenginleştiriyor, kente değer katıyor ve onların da kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor” diyerek, katılımcı demokrasi sayesinde Mersin’in geliştiğini ve çok daha iyi noktalara geleceğini vurguladı.
“MERSİNLİLERE DEMOKRATİK BİR ŞEKİLDE HİZMET ETMEKTEN GURUR DUYUYORUZ”
“Biz demokrasi aşığıyız” diyen Seçer, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu ülkenin ve partinin onurlu bir yurttaşı olarak, Mersinlilere demokratik bir şekilde hizmet etmekten gurur duyduğunu söyledi. 3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye’nin en uzun kıyı şeridine sahip illerinden birisi olan deniz kenti Mersin’de hizmet verdiğini söyleyen Seçer, “Türkiye deniz ülkesi, biz de deniz kentiyiz. Atatürk’ün dediği gibi ‘3 tarafı denizlerle çevreli Türkiye; endüstrisi, ticareti ve sporu ile en ileri düzeyde denizci yetiştirmek yeteneğindedir’. Bu yetenekten yararlanmasını bilmeliyiz” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK LİMANLARINDAN BİRİ MERSİN LİMANI”
Mersin Büyükşehir’in güçlü ve geliri iyi bir belediye olduğunun vurgusunu yapan Seçer, güçlü de bir bütçeye sahip olduklarının altını çizerek, “Çünkü vergi ödeyen bir halkımız; çalışan ve üreten işletmelerimiz var. Türkiye’nin en büyük limanlarından biri Mersin Limanı. Bu nedenle çok daha iyi noktalara gelebiliriz” ifadelerine yer verdi.
“DENİZ KİRLİLİĞİNİN YÜZDE 85-90’I KARA KAYNAKLI, HEPİMİZ KENTİ KORUYACAĞIZ”
Denizlerin temiz tutulması noktasında sadece kamu kurum ve kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine değil, vatandaşlara da görevler düştüğünü kaydeden Seçer, “Hepimiz kenti koruyacağız. Caddeye atılan bir sigaranın, bir kâğıt parçasının, rögarlara süpürülen yaprakların ya da diğer bir takım kirli maddelerin denizle ne alakası var diye düşünmeyin. Onlar denize gidiyor, denizi kirletiyor ve denizi perişan ediyor. Deniz kirliliğinin yüzde 85-90’ı kara kaynaklı” dedi ve Mersin Büyükşehir olarak denizi korumak için yaptıkları hizmetleri sıraladı.
“GEMİLERE ŞU ANA KADAR 16 MİLYON DOLAR CEZA YAZDIK”
Seçer, deniz taşımacılığı yaparken deniz kirliliğine neden olan gemilere en yüksek cezayı yazan belediyenin Mersin Büyükşehir Belediyesi olduğunun vurgusunu yaptı. Seçer, deniz kirliliğine sebep gemilere göz açtırmadıklarını söylerken, çalışmaları şöyle özetledi:
“2019’da göreve geldik. Gemilere şu ana kadar 16 milyon dolar ceza yazdık. Bizim koordinatlarımız çok dardı. Bakanlığa rica ettik. Kısmi olarak koordinat genişliğimizi kabul ettiler. Şimdi Kulak’tan Çeşmeli’ye kadar denetliyoruz. Türkiye’de Mersin Büyükşehir Belediyesi ve komşu ilimiz Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere 2 belediye bu hakka sahip. Türkiye’de her 2 belediye de Elektronik Gemi Denetleme Sistemi’ne sahip. Biz de kurduk ve şu anda denizlerimizin üzerinde kuş uçurmuyoruz. Biz mütemadiyen Bakanlığa ‘Koordinasyonlarımızı genişletin, biz daha fazla denetim yapalım’ diyoruz. Ancak bakanlık bunun yerine bir mevzuat değişikliğine giderek, kestiğimiz cezaların yüzde 50’sini almaya başladı.”
SEYHAN NEHRİ’NİN YARATTIĞI DENİZ KİRLİLİĞİ KONUSUNDA YETKİLİLERE ÇAĞRI YAPTI!
Seyhan Nehri’nin yaratmış olduğu deniz kirliliğinden duydukları şikayeti de dile getiren Seçer, yetkililere tedbir almaları konusunda şöyle seslendi:
seslenerek, “Bizim sınırlarımızın dışında başlıyor ama bizim sınırlarımızda denize dökülüyor ve muazzam miktarda sanayi atığı denizlerimize boca ediliyor. Bu toplantı aracılığıyla yetkilileri bir kez daha bu konuda tedbir almaya davet ediyoruz. Deniz ya da kara kirliliğinden sadece Büyükşehir Belediyeleri sorumlu değildir. Hatta biz bu konuda 2. ya da 3. derecede sorumluyuz. Bizim yetki alanımız da çok dar. Denetim asıl ve birinci anlamda, makro politikalar üreten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’mızdadır.”
“YATIRIMA KARŞI DEĞİLİM AMA ÇEVRE DOSTU YATIRIMLARIN YANINDAYIM”
Mersin Büyükşehir’e ait 12 adet halk plajı bulunduğunu ve bunlardan 5 tanesinin de Mavi Bayraklı olduğunu kaydeden Seçer, şunları söyledi:
“Mersin’de toplam 11 Mavi Bayraklı plajımız var. Mersin’de 3 adet marina var ve bunlar bizim uhdemizde değil. Balıkçı Barınağı var, yetkimiz ve sorumluluğumuz yok, temizliğini biz yapıyoruz” dedi. Yatırıma karşı olmadıklarının vurgusunu yapan, ancak muğlak olan hiçbir şeye de onay vermeyeceklerinin altını çizen Seçer, “Biz, sizin adınıza onay veriyoruz. Eğer ortaya çıkacak yapı, şimdi şikâyet ettiğimiz marinaların AVM’ye dönüşmesi gibi bir durumda olursa biz sizlere mahcup oluruz. Kentimizi korumak zorundayız. Kentimizi daha yaşanabilir bir kent yapmak, çocuklarımıza iyi bir miras bırakmak için çalışıyoruz. Yatırıma karşı değilim, yatırımın yanındayım ama çevre dostu, çevreyi, denizi, doğayı ve ekosistemi önceleyen yatırımların yanındayım.”
"ODTÜ İLE İŞBİRLİĞİ SÜRECEK"
ODTÜ ve MESKİ işbirliğiyle Temiz Akdeniz Projesi kapsamında deniz kirlilik haritasını oluşturduklarını sözlerine ekleyen Seçer, ODTÜ ile bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da çalışmaları sürdüreceklerini ifade etti. ODTÜ ile yaptıkları yapay resif çalışması hakkında da bilgi veren Seçer, yapay resifleri Marina-Mezitli uygulama alanına bırakarak ekosistemi canlandırdıklarını söyledi. Seçer, proje kapsamında 3D yazıcı ile üretilen yapay resifleri o noktaya yerleştirdiklerini ve takibinin devam ettiğini söyledi. Küçük ölçekli balıkçılara sağladıkları destekler hakkında da bilgi veren Seçer, bunların yüzde 100 hibeli olduğunu kaydetti. Babil Su Sporları Merkezi’ni kurduklarını dile getiren Seçer, “Orada yelken, kanal ve kürek kurslarına devam ediyoruz ve bunları geliştireceğiz, sayısını artıracağız. Yüzme kurslarını da önemsiyoruz ve bugüne kadar 4 bin çocuğumuza yüzme kursu verdik. Toroslar’da çocuklar için açtığımız Yarı Olimpik Havuzumuzda da bu yaz hizmet verilecek” dedi.
“HUKUK DIŞI UYGULAMALARLA KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ”
Konuşmasının son bölümünde ülke gündemine dair de değerlendirmede bulunan Seçer, Türkiye’nin daha demokratik bir topluma, uygar dünya standardında bir hukuk devletine evrilmesini arzu ettiklerini dile getirdi. Bunun için mücadele ettiklerinin altını çizen Seçer, şu görüylere yer verdi:
“Hukuk dışı uygulamalarla karşı karşıya kalıyoruz. Hiçbirimiz suç işleme özgürlüğüne sahip değiliz ama hukuk devletinin soru işareti olduğu bir ülkede yaşıyorsanız, hukuk mevzuatı içinde kalmanız, o toplumun ve ülkenin en değerli ve en vatansever vatandaşı olmanız; sizi zaman zaman bu hukuk dışı güçler, hukuk dışı saldırılar karşısında dönemsel olarak çaresiz bırakabilir. Ama biz bunların üstesinden geliriz.”
Program, plaket ve hediye takdiminin ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.