Mersin Gazeteciler Cemiyetinde yaptığı açıklamada Arslan, “nükleer santraller konusunda nükleer lobilerin sözcülüğünü yapan halka nükleer santraller konusunda yanlış bilgi veren ayrıca kendi emeğimizle, kendi gücümüzle, mücadele eden biz çevrecileri her zaman karalayan Gazeteci yazar Harun Arslan’ı kınıyoruz” dedi.
Akkuyu Nükleer Santralin yapımı ve işletmesine dair işbirliği antlaşmasının 12 Temmuz 2010 yılında kabul edildiğini söyleyen Sabahat Arslan, Bu anlaşmanın içeriğinin uluslararası çevre koruma mevzuatına ve anayasaya aykırılık taşıdığını kamuoyuyla defalarca paylaştık. Uluslararası çevre ve doğa koruma sözleşmeleri ve 2872 sayılı Çevre Kanununun 10’uncu maddesi uyarınca ÇED süreci başlatılmadan yapılan tüm anlaşmaların lisans çalışmaları hukuka aykırıdır.
Akkuyu Nükleer Santral gibi doğayı etkileyecek kamu sağlığını risk altına sokacak büyük projeler ve faaliyetler için projenin 7 Şubat 1993 tarihinden önce yatırım programına alınmış olması durumunda bile muafiyet uygulanmayacağı hususu aşikardır” dedi.
KAMU KAYNAKLARININ İSRAF EDİLMEMELİ
Çevre Koruma sözleşmelerinin ÇED zorunluluğu getiren hükümleri uyarınca derhal durdurulması gerektiğini söyleyen Arslan, Rusya’nın ile yapılan tüm anlaşma ve taahhütlerin askıya alınmasının gerekliliğini vurguladı. Kamu otoriteri tarafından ÇED yaptırma ve bölgede yaşayan vatandaşların onayının alınma yükümlülüğü olduğunu söyleyen Arslan şunları aktardı; “aksi durumda proje için tahsis edilecek kamu kaynakları ve ileri de olası tazminatlar, kişisel sorumluluk ilkesi uyarınca 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunları hükümleri uyarınca ilgili kamu görevlilerinin kişisel mali sorumluluğunu doğuracaktır.
Evrensel çevre koruma sözleşmelerine ve ulusal yasalara ve Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu(İDDGK) kararına göre ÇED yapılmadan yapılan Akkuyu Nükleer Santrali projesi olarak başlatılan tüm idari işlemlerin durdurulmasına arazinin kesinlikle müteahhit firmalarına teslim edilmemesini, çevre koruma kanunu uyarınca ÇED Mersin-Adana illerini tümünü kapsayacak biçimde ve önemde başlatılması, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerine başvurulması, ÇED yapılmadan kamu kaynaklarının israf edilmemesi, bölgedeki mülki idari amirlerinin tarafsız ve objektif davranmalarının teminini, kamu sağlığına çevre ve doğaya, yörenin, turizm ve tarım sektörüne kamu yararına aykırı olan Akkuyu Nükleer Santralin iptal edilmesini talep ediyoruz.”
Arslan, Durumun denetlenmesi açısından Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kuruluna ve anlaşmanın iptal edilmesi için Çevre ve Orman Bakanlığına, TAEK ve Başkanlığına yasal başvurularını yaptıklarını, santralin yapılmasına izin vermeyeceklerini kaydetti.