12 Haziran 2011 seçimleri de Türkiye demokrasisi adına bir bayram havasında, huzur içinde tamamlanmıştır. Ülkemizin her yerinde, insanlarımız sandık başına gitmiş, ülkesine olan sorumluluğunu yerine getirerek oylarını kullanmıştır.

Ortaya çıkan sonuç halkın iradesidir. Ülkemizin geleceğinde çok önemli bir rol oynayacak yeni meclisimizin yapısı oluşmuştur. Yeni meclisimizde grup kuran tüm partilerimizi tebrik ediyor, yasama çalışmalarında başarılar diliyoruz.

Önümüzdeki süreçte yeni meclisimize tarihi görevler düşmektedir. Bunların başında da toplumumuzun yeni bir anayasa talebinin karşılanması gelmektedir. Tüm partilerimizin uzlaşmaya açık olması, sivil toplumla birlikte toplumda genel kabul gören bir anayasayı hazırlaması son derece önemlidir. Kurulacak hükümetin ise öncelikli odak noktası ekonomi olmaya devam etmelidir. Ekonominin her alanında krize rağmen iyi bir trend yakalayan ülkemizin ne yazık ki işsizlik, cari açık, sanayi üretimi, ihracat ve yüksek teknolojiye geçişte hala alması gereken çok yol var. 2013 hedefimize ulaşmak için bunları yeterli göremeyiz. Toplumumuz ve yeni meclisimiz ortak hedeflerimiz etrafında bu kenetlenmeyi sağlayabildiği ölçüde Türkiye büyüyecek ve gelişecektir. Yerel düzeyde beklentimiz ise, yeni seçilen milletvekillerimizden yerel dinamiklerle daha sıkı bir iş birliği içinde olmaları ve bölgesel sıkıntıları merkeze taşıyarak çözüme destek olmalarıdır.

Milletimiz sağduyulu demokrasi inancını 12 Haziran seçimlerinde bir kez daha göstermiştir. TBMM çatısı altında görev yapma onurunu elde eden tüm milletvekillerimizi kutluyor, 24.dönem çalışmalarında başarılar diliyoruz. Ayrıca, iş dünyasının temsilcileri olarak, Oda ve Borsa Başkanlıklarından istifa ederek aday olan ve meclise giren tüm vekillerimizi tebrik ediyoruz.

Etrafımız bir ateş çemberi ile çevrili durumda. Kuzey Afrika durulmuş değil. Suriye her geçen gün daha da geriliyor. Avrupa ise hala ekonomik krizi atlatamadı ve kemer sıkma politikalarına devam ediyor. Yunanistan, İspanya, Portekiz, İrlanda ve İtalya’da sıkıntılar artıyor. Kafkasya hala tam bir istikrara kavuşamadı. Böyle bir coğrafyanın ortasında Türkiye bir yıldız gibi parlamaktadır. Demokrasisiyle, özel sektörün girişimci ruhunun, Türk girişimcisinin bir başarı hikayesi olan ekonomik büyümesi ile huzuru ile kıskanılan bir ülke konumundadır. Eksiklerimiz vardır. Ancak, bu eksikleri gidermek bizlerin elindedir. İş dünyası olarak beklentimiz, ülke olarak her aşamada kısır çekişmeleri, makam mücadelelerini, kişisel çıkarları, siyasi kutuplaşmaları bir kenara bırakmak ve ülkesi ve milleti ile aynı hedefe bakmayı başarmaktır. Seçimle, mecliste çeşitliliğin sağlanması demokrasimiz adına bir zenginliktir. Siyasi istikrar sadece bir partinin bütün oyları alması değildir, siyasi istikrar mecliste bulunan tüm farklı partilerin bir uyum içinde çalışabilmesi ve ülke için ortak hareket edebilmesidir. Ülkemizin ve milletimizin bu kültüre sahip olduğuna olan inancımız tamdır. Artık konuşma değil daha çok çalışma zamanı.