|
Bakan Çağlayan’dan ’dan nükleer demagoji
|
|
11 Temmuz 2011 Pazartesi 13:01
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, nükleer enerjiye karşı çıkanları vicdan muhasebesine davet ederken yenilenebilir enerji kaynakları yerine “tezek’i” enerji üretimine alternatif göstererek, nükleer enerji üreten santrallerin arıza yapması veya hasara uğraması halinde ne büyük felaketler yarattığını, Akkuyu ya yapılacak santralin Mersin’i korku şehri haline getireceğini es geçerek, "Ben nükleer enerjiye karşıyım. Peki kardeşim başımın üstünde yerin var. Koy bakalım yerine, ne koyacaksın? Tezekten mi enerji üreteceğiz?" diye demogoji yaparak tepkini ortaya koydu.
|
|
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, nükleer enerjiye karşı çıkanları vicdan muhasebesine davet ederken yenilenebilir enerji kaynakları yerine “tezek’i” enerji üretimine alternatif göstererek, nükleer enerji üreten santrallerin arıza yapması veya hasara uğraması halinde ne büyük felaketler yarattığını, Akkuyu ya yapılacak santralin Mersin’i korku şehri haline getireceğini es geçerek, "Ben nükleer enerjiye karşıyım. Peki kardeşim başımın üstünde yerin var. Koy bakalım yerine, ne koyacaksın? Tezekten mi enerji üreteceğiz?" diye demogoji yaparak tepkini ortaya koydu.
Geçmişte enerji konusunda dışa bağımlı bir politika geliştirildiğini vurgulayan Çağlayan, şunları söyledi:
"Fiziki ve fiili imkansızlıklar dolayı enerjiyi dışarıdan ithal etmek durumunda kaldık. Enerjiyi bir tarafa koyduğum zaman Türkiye’nin geçen yılki ithalatı 140-145 milyar dolar, ihracatımız 114 milyar dolardır. Aradaki fark 30- 31 milyar dolar. Bizim problemimiz enerjidir. Bizim enerjimizi azaltan, enerjidir. Çünkü dışa bağımlıyız. Türkiye doğalgaz bağımlısı hale getirilmiş. Rüzgarım, jeotermilim, güneşim var, termik imkanlarım var. Bunlarla beraberde elde edebileceğim kapasite belli zaten. Benim buna ilaveten nükleeri de koymam gerekiyor. Biz büyüyen gelişen bir ülkeyiz. 50 bin megawatt şu anda kurulu gücümüz var. 2023 Türkiye’sinde kişi başına 25 bin dolar ne demek biliyor musunuz? İnsanların refah seviyesinin bugüne göre, 2.5 kat arttığı bir zamandan bahsediyorum. Geçmişe göre ise 4 kat artış demektir. 2001 Türkiye’sinde klimalar var mıydı? Her evin kapısının önünde 2-3 araba var mıydı? Her evinde her köşesinde televizyon olduğunu hatırlıyor musunuz? Bunların hepsi enerji tüketimidir. Ben nükleer enerjiye karşıyım. Peki kardeşim başımın üstünde yerin var. Koy bakalım yerine, ne koyacaksın? Tezekten mi enerji üreteceğiz. Varsa böyle bir teknoloji getir. Ama yok. Benim rüzgardan, sudan, güneşten, jeotermalden yapabileceklerim kısıtlı. Allah bu kadar vermiş. Enerji tüketildikçe üretilmek zorunda olan bir metadır. Alıp enerjiyi depolayayım, sonra kullanalım diyemezsiniz. Böyle bir ortamdan iki nükleer santral 85 milyar kilowatt saat enerji üretecek. Bunu doğal gazdan üretelim diyemezsiniz. Faturası ise 4 milyar dolar. Nükleerle yapılsa 320 milyon dolar. Elimizi vicdanımıza koyacağız. Karşı çıkarken neye karşı çıktığımızı bileceğiz."
|
|
|
|
FLAŞ HABER |
|
EN ÇOK OKUNAN |
SOSYAL MEDYA |
|