Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2023 hedefleri arasında yer alan Türkiye’de 30 milyon yolcu kapasiteli iki havaalanından birisi olması planlanan ve Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından düzenlenen, Çukurova Bölgesel Havaalanı yapım ihalesi sonuçlanırken, Mersin’in özlemle beklediği Çukurova Uluslararası Havaalanı İhalesi’nde sonuca bir adım daha yaklaşıldı. İhalenin sonuçlanmasıyla birlikte yerel ve ulusal medyada Mersin’deki STK başkanlarının demeçleri kendine yer buldu. Oysa kentin en büyük, en önemli sivil toplum kuruluşlarının başında olmakla övünenler önemli bir noktayı atlamış görünüyor.
Neden diğer firmalar ihaleye katılmadı? 19 firma tarafından şartnamesi alındı, sadece 1 firma teklif verdi ?
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) tarafından düzenlenen, Çukurova Bölgesel Havaalanı yapım ihalesi’nde 19 firma tarafından şartnamenin alınmasına rağmen, bırakın ICFraport, Çelebi, TAV gibi uluslararası başarılara imza atmış firmaların, hiçbir firma teklif vermedi. İhalede tek teklif, 357 milyon 71 bin 685 avro yatırım bedeli ve 9 yıl 10 ay 10 gün işletim süresi ile Sky Line Havacılık-Zonguldak Özel Sivil Havacılık ortak girişim grubuydu. Bu kadar büyük bir potansiyel taşıyan, Türkiyenin 2. Büyük havalimanı projesi neden ilgi görmedi? STK başkanlarımızın demeçlerinde göremediğimiz bu noktada bir başka gerçek ortaya çıkıyor, o da DHMİ’nin Adana Havaalanı’nın kapanması konusunda garanti vermeme
Adana’daki iki milyon yolcu kapasiteli Adana Şakirpaşa Havaalanı’nın, hemen yanındaki ilk aşamada 15 milyon, bilahare 30 Milyon yolcu kapasiteli havaalanına rağmen kapatılmayacak olması bu ihaleyi etkilemiş durumda. Çünkü, bu durum Mersin’de önemsenmese de, ihalede şartname alan firmalar için önemli bir stratejik noktadır. Birbirine yakın iki havaalanı, yapılan yatırımın istenen performansı gösteremeyeceğini düşündürecek kadar önem arzediyor. Yani diğer bir deyişle Çukurova havaalanı projesi yatırım yapacak firmalar için küresel rekabet koşulları bazında ekonomik olarak uygun bulunmuyor. Bu sebeple gelişmeleri dikkatle izleyip müdahale etmek zorundayız.
Havaalanlarının en önemli müşterisi Havayollarıdır.
Diğer yandan, Havayollarının da ticari bir kuruluş olduğu unutulmamalıdır. Neticede Havayolları da kar edeceği ve daha fazla yolcuya hitap edebileceği havalimanlarını tercih eder. Bu aşamada Adana havalimanının çalışmaya devam edeceği söylemleri yatırımcılar kadar bu işin önemli bir parçası olan Havayollarını da tedirgin etmektedir. Hiçbir havayolu aynı destinasyonda birbirine bu kadar yakın iki havalimanı için ne yolcularını bölmek nede aynı pozisyonlar için 2 değişik yapılanma ile maliyetlerini iki misli katlamak istemez.
Yani görülüyor ki, ihale sürecinde DHMI tarafından Adana Şakirpaşa Havalimanının akıbetinin kesin bir karara bağlanmamış olması hem yatırımcıları hemde sektörü tedirgin etmiştir.
Uluslararası Havaalanı 357 milyon avro yatırım bedeli ile belirtilen süreler karşılığında nasıl yapılacak?
Kazanan firmayla ilgili ne platform olarak ne de Mersin olarak hiç bir olumsuz düşüncemiz yok. Fakat tek firma olarak kazanmaları ve en düşük fiyatı vermeleri konusunda, açıklamaya ihtiyacımız var. Benzerlerinden çok daha büyük ve Türkiye’deki en büyük iki havaalanından biri olması planlanan Çukurova Uluslararası Havaalanı’nın, böylesi bir teklifle nasıl yapılacağının Mersin’le paylaşılmasını istiyoruz. Atıl, yarım kalmış yatırımların hayal kırıklığını geçmişte çok yaşadık. Böylesi büyük bir projede de hayal kırıklığı yaşamak istemiyoruz. Bu konuda Çukurova Havalanı’nın, uzak uçuşlar için önemli bir merkez, Bölgesel bir aktarım ve Hub limanı, Yolcu trafiğinin yanısıra Kargo, soğuk hava depoları gibi son teknoloji altyapısıyla çiçekçilik ve tarım-gıda başta olmak üzere birçok sektörün atılım yapacağı bir proje olmasıydı. Şimdi bütün bu taahütlerin nasıl gerçekleşeceği hususunu bizlerle paylaşmaları için Mersin Turizm Platformu olarak en kısa sürede, ihaleyi kazanan firma yetkilileriyle görüşmek üzere çalışma yapıyoruz.
Yatırımların bütünlüğü
Böylesi ciddi bir konuda, daha fazla yatırımcı çekmek için projeleri cazibeli hale getirmek gerekliliği asla atlanmamalıdır. Havaalanı projesi tek başına bir proje değildir. Tam tersine havaalanı birçok sektörün kesişme ve ana dayanak noktasıdır. Gelen firmaların yatırımın büyüklüğü ile orantılı olarak, diğer alanlarda da yatırım yapması için çalışılır. Bunun en önemli örneği MIP Mersin Liman İşletmesi’nde yaşadık. Limanda yaptıkları çalışmalarla bugün Mersin’in adını Dünya sıralamasında ilk 100 limanı listesine sokmayı başardılar. Yapılan yatırım Konteyner trafiğiyle sınırlı kalmadı. Şimdi de Cruise gemilerinin yanaşabileceği rıhtım üzerinde çalışma yapılıyor ki bu turizm sektörünün ve Mersinli esnafın en büyük avantajlarından birisini oluşturacağı muhakkaktır.
Benzer bir durumu havaalanı konusunda da yaşamak istiyoruz. Ihaleyi kazanacak firmanın bölgede başka yatırımları olup olmayacağı ise şimdilik meçhul. Ancak Çukurova havalimanı ile Mersin Turizm bölgesi arasındaki birbirini tamamlayan faktörlerde göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple Kentimizin geleceği için bu noktaları aydınlatmadan hamasi söylemlerle sevinmenin henüz erken olduğunu düşünüyoruz.
Numan OLCAR
Mersin Turizm Platformu Başkanı