Daha çok Tarsus’taki Eshab-ı Kehf’in kaynaklara girdiğini belirten Döndüren, şunları kaydetti “Afşin’deki Eshab-ı Kehf’i görünce doğrusu Kur’an-ı Kerim’deki geçen hadiselerin burada gerçekleştiği açıkça görülmektedir. Güneşin doğudan doğduğu zaman mağaranın ışık aldığı, Eshab-ı Kehf’in mağara içindeki şekillerini burası açıkça yansıtmakta. Eshab-ı Kehf’e de bir çok yer sahip çıkmaktadır.” dedi.
Yine daha önce Ashab-ı Kehf’in Afşin de olduğunu kanıtlamak isteyen Afşin Kent Konseyi Tarihi Araştırmalar Komisyon Başkanı ve Araştırmacı Yazar Mustafa Köş , Eshab-ı Kehf’in Afşin’de olduğuna delil olan yüzlerce belge bulunduğunu belirtilerek, Süleymaniye Kütüphanesi’nde ortaya çıkan 1859 tarihli iki yeni belgenin, bu gerçeğe ışık tutacak nitelikte olduğunu söyledi.
Tarsuslular kaygılı “Ashab-ı Kehf Yarenleri Uyandı ama Biz Uyanamadık”
Tarsuslular ise ; Evet, Afşinli Bürokratlardan tutun, kaymakamına, Belediye Başkanına ta yazar çizerlerine kadar her kes Ashab-ı Kehf’in Afşinde olduğunu kanıtlamak adına ellerinden gelen her çalışmayı yapıyorlar. Oysa ki adı Ashab-ı Kehf ile anılan Tarsus’umuzun, yazarları, bürokratları, araştırmacıları ve yöneticileri ise, bu konuda hiç bir çalışmada bulunmayıp ulusal anlamda bir gayret içine girmemişlerdir.
Ashab-ı Kehf’i tanıtmak adına Tarsus’ta sadece yılda bir defa düzenlenen Hıdırellez etkinlikleri organize ediliyorki bu da oldukça yeterszi kalıyor.Tarsus’un bu tarihi değerinin elinden alınmaması için, acilen çalışmalar yapılmalı, uluslararası düzeyde sempozyumlar düzenlenmelidir.
Tarsus’ta buluna Saint Paul kuyusunun tanıtımı ve reklamının yapıldığı kadar Ashab-ı Kehf’in tanıtımı yapılmış olsaydı, şimdiye kadar Tarsus çoktan bunu başarırıdı. Ne yazık ki Ashab-ı Kehf’i bir inan turizmi haline getiremedik ve bunu başaramadık. Sadece Ashab-ı Kehf’in yanına bir otel açtırarak, sağına soluna üç-beş dükkan ekleyerek insanlara buraya çekemezsiniz.
Oysa ki Tarsus’a yılda binlerce turist gelmektedir ve maalesef bunların yönünü sadece Saint Paul ve Antik yola çevirmişsiz. Oysaki Ashab-ı Kehf’e turlar düzenleyip, Tarsus’ta böyle bir değerin olmasından haberdar olurlardı.
Evet, uzun lafın kısası, Kur’an’da kıssası anlatan Ashab-ı Kehf’e, yönetilerinden tutun basınına kadar, sivil toplum kuruluşlarından tutun esnafına kadar, vatandaşına kadar hiç kimse bu değere sahip çıkmıyor ve bu değer ellerimiz arasında kayıp gidiyor….