Soma'da meydana gelen maden faciası ile ilgili hazırlanan bilirkişi raporuna değinen Ali Rıza Öztürk, bilirkişilerin hazırladığı rapordaki facia ile ilgili görüşlerinin, TBMM'de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı haklarında verilen gensoru üzerinde yapmış olduğu konuşma ile tamamen örtüştüğünü belirtti.
Bilirkişi raporunda da yapılan incelemelerde özellikle S panosu S3 klasik ayak hava çıkışında bulunan sensörde madenlerde izin verilen azami konsantrasyon olan 50 PPM'in üzerinde çok sayıda ölçüm kaydı olduğunu belirten Ali Rıza Öztürk,Bu sensörlerde yer yer farklı aralıklarla 500 PPM'in üzerinde değerler tespit edildiğini söyledi.
Bu ölçümler sonucunda gerekli tedbirlerin alınmaması faciayı meydana getirdiğini ve bu faciadan raporda da belirtildiği gibi saha sahibinin(TKİ), şirket sahibinin(SOMA AŞ) sorumlu olduğunu belirtti.

Öztürk,Madenlerin bir ülkenin kalkınması için en önemli zenginliklerden biri olduğunu,ancak bunların işletilmesinde öncelikle insan sağlığı göz önünde tutulması ve tüm güvenlik önlemlerinin alınması gerektiğini belirtti.

Ülkemizde bu denli iş kazalarına ilişkin güvenlik önlemlerinin alınmamasına dikkat çeken Ali Rıza Öztürk, kendi bölgesi olan Mersin Akkuyu mevkiinde yapılmakta olan Nükleer santral tesisine de değindi.

TASLAK TAM BİR FACİA DAVETİYESİDİR

Hükümetin Nükleer Enerji Yasası taslağı hazırlattığını belirten Öztürk, hazırlanan bu taslağın tam bir facia davetiyesi olduğunu söyledi.
Ali Rıza Öztürk;
-Hazırlanan taslakta Başbakana bağlı Nükleer Düzenleme Kurumu'nun kurulacağını yani heryerde olduğu gibi kurulacak bu kurumun da Başbakana bağlı olması beraberinde birçok şüpheyi ortaya koyduğunu
-Taslağın içerisinde nükleer enerji santralinin niteliklerine ilişkin genel kriterlerin belirlenmediğini, ayrıca güvenlik ve sorumluluğa ilişkin hükümlerin muğlak bırakıldığını,
- Nükleer Santrale alınacak uzman ve uzman yardımcılarının hukukçu , siyaset bilimcisi , idari bilimler fakültesi mezunlarının dahi olabileceğini, bu durumun Başbakanın inisiyatifine bakıldığını,
_Kurul üyeleri ve kurum personelinin ücretlerinin üst sınırının Başbakan tarafından belirleneceği, yani bu kadrolara da liyakate bakılmaksızın kıyak atamaların yapılabileceğini, söyledi.

Bu zamana kadar 23. dönem dahil Nükleer Santral ile ilgili Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı'na 50'ye yakın yazılı soru önergesi verdiğini ve bu önergeleri bu konuda uzman bilim adamları ile birlikte hazırladığını dile getiren Ali Rıza Öztürk, vermiş olduğu önergelere ciddiyetsiz cevaplar verildiğini belirtti.

Öztürk: "Henüz Soma'da yaşanan facianın üzüntüsünü, sıkıntısını, kahroluşumuzu içimizde hissederken bu denli bilimden uzak, ciddiyetsiz ve güveliğin nasıl sağlanacağı belirsiz bir Nükleer santralin yasal zemini olan Nükleer Enerji Yasası'nın hazırlanması tam bir felakettir. Maden ocaklarının güvenliğini sağlayamayan bir hükümet Akkuyu'ya yapılacak olan Nükleer Enerji Santralinin güvenliğini nasıl sağlayacaktır. Nükleer santralde meydana gelebilecek bir kazanın sonucunda değil 300, değil 500 binlerce insan hatta şehirler yok olabilir. Bir yasa hazırlanıyorsa önce insan sağlığı gözetilmelidir.Hükümet Akkuyu'ya kurulması düşünülen Nükleer santralden derhal vazgeçmelidir." sözlerini dile getirdi.