Bazıları çok iddialı bulacak, biliyorum.
Bölgemizde yaşanan savaşın esas olarak iki tarafını açıklıyorum.
Bir tarafta Dünya’yı ele geçirmeye çalışan, bölgemizin enerji kaynaklarını son 150 yıldır yutmaya, bölge haklarını boyunduruk altına almaya çalışan emperyalizm;
Diğer tarafta bu saldırıya direnen, sömürülmeyi ve köleliği reddeden milli ideoloji!
Emperyalizmi bu gün ABD, milli devleti ise Mustafa Kemal ATATÜRK temsil ediyor.
Savaş ABD ve ortakları ile Mustafa Kemal ATATÜRK ve mazlum milletler arasında cereyan etmektedir.
Bölgemizde herkes, safını bu duruma göre tayin etmek zorundadır.
PKK/PYD açıkça ABD’nin dümen suyuna girdiğini, ABD ise bölgedeki en sağlam müttefikinin PKK/PYD olduğunu belirlemiştir
Mustafa Kemal ATATÜRK, ilk milli devlet teorisini ortaya koyan, bunun pratiğini hayata geçiren liderdir.
Emperyalistler, Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ortadan kaldırabilse sorun çözülecektir aslında.
Ama olmuyor. Hayat buna izin vermiyor.
Türk Milleti, asla kıskanç değildir.
Bu millet, bağrından çıkan Mustafa Kemal ATATÜRK’ü Dünya’nın bütün mazlumlarıyla paylaşmayı sevinerek, övünerek kabullenir.
Mustafa Kemal ATATÜRK, artık bilinsin ya da bilinmesin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesi veren bütün mazlum milletlerin sembolüdür. Bayrağıdır. Yol gösteren çoban yıldızıdır.
ATATÜRK, 1919’da milli ve bağımsız bir devlet kurmak için yedi düvele meydan okumuştur.
Elinde sadece 4 Eylül 1919’da kurduğu, henüz adını açıkça CHP olarak belirlemediği partisi vardır.
CHP, bir silahtır O’nun elinde. Dünya’yı Arşimed’in ifadesiyle yerinden kaldıracak maniveladır.
Parti olmadan hiçbir şey yapılamayacağını çok iyi bilen ATATÜRK, önce partiyi kurar.
Ardından İstiklal Savaşı ve Cumhuriyet gelir. Milli devlet, halkçı Cumhuriyet, milli ekonomi 6 OK’lu CHP sayesinde bütün yurdun fethi için çıkar yola.
“Sınıfsız, imtiyazsız, kaynaşmış bir kitle”, bir “MİLLET” yaratmak için, gerçek bir Cumhuriyet için CHP!
6 OK’lu CHP!
6 OK’suz CHP, bir hiçtir.
Bugün bölgede başlayan ve devam eden savaş, CHP’ye sıçramıştır.
Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı gerici ve bölücü çevrelerde, emperyalist yardakçılarıyla başlayan saldırı bütün sıcaklığıyla AKP ve maalesef CHP içinde de devam etmektedir.
Emperyalizm, CHP’yi ATATÜRK’ten temizlemeden bölgede huzur bulamayacaktır. Hükmünü yürütemeyecektir.
Graham FULLER ve Huntington gibi ABD teorisyenlerinin tespiti budur!
Hayata geçirilmek istenen de budur!
CHP kalesi, içerden yıkılmaktadır.
ATATÜRK, bu kez CHP içinden vurulmaktadır.
Bu 10 Kasım’da da!
İzleyin!
Başta Genel Başkan Yardımcıları Mehmet BEKAROĞLU ve Murat ÖZÇELİK olmak üzere, partiye monte edilen pek çok üst yönetici ardı ardına doğrudan doğruya Mustafa Kemal ATATÜRK’e saldırmaktadır.
“Ulusalcılar giderse parti büyür, CHP iktidar olur.” diyor BEKAROĞLU!
Aslında açıkça “ATATÜRK”’e kapıyı gösteriyor.
CHP’nin kuruluşunda ulusal ya da millici maya vardır.
Ulusalcılar, milliciler giderse CHP diye bir parti kalmaz!
BEKAROĞLU, 10 KASIM’da “AKP ve PKK’ye övgüler” düzüyor. Mescit açtırıyor Laiklik kalesinin bekçisi CHP’nin gediklerinde!
Murat ÖZÇELİK’ler de top atışlarıyla görevlerini yapmaya devam ediyorlar ABD adına! Antalya/KEMER kampında ulusalcılığa saldırıyor başta Mersin vekilleri hiçbiri ağzının payını vermiyor.
CHP’ye Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bizi yutmak istiyor dediği kapitalizm”in, aslında BATI’nın ve emperyalizmin kölelik ekonomik modeli giydirilmeye çalışılıyor.
Mustafa Kemal ATATÜRK için mevlit okutuluyor ruhu şad olsun diye!
ATATÜRK, kahroluyor.
Ancak CHP’li kadrolar, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün yolunda yürüdüğünü her milli günde ve bayramlarda bize mesaj olarak bildiren vekiller başta olmak üzere, her hangi bir makama aday olmak için kulvara doluşanlar ya işin farkında değil, ya da gözleri kişisel çıkarlarından başka bir şey görmediklerinden ötürü aldırmıyorlar.
ATATÜRK, bir kez daha kahroluyor!
10 KASIM’da ATATÜRK’ü “Kerbelacı” “Yezid” “Dersim’de Katliamcı” ilan ediyorlar.
CHP içinde kimse duymuyor.
Bir kez daha kahroluyor ATATÜRK!
İhanet kol geziyor!
10 Kasım dinlemeden!
ATATÜRK’ün Genel Başkanlığı’nı asla bırakmayacağını söylediği CHP yok ediliyor.
ATATÜRK, gözünü Türk Milleti’ne çeviriyor. Her şeyini verdiği, uğruna canını vermekten asla çekinmeyeceği gerçek kalesine, sığınağına, barınağına, göz bebeğine!
Rahatlıyor. Ruhu o anda “şad” oluyor!
19 Mayıslarda, 30 Ağustoslarda, 29 Ekimlerde, 10 Kasımlarda alanları, Anıtkabir’i dolduran, yüreğini yakan, kahreden süreci tersine çevirecek, CHP’yi 6 OK’la yeniden taçlandıracak gücü, sivil-asker milyonlarca yarattığı Millet’in “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” yurttaşını görüyor.
İçi huzur doluyor. Yüzü ilk defa bu kadar içten gülüyor.
Görevi biz devralıyoruz.
Artık görev bizdedir.
10.11.2014
Avukat İZZET ULUDAĞ
MERSİN CHP ÜYESİ