Aslan yayınladığı basın bildirisiyle şunları belirtti.
Açılan davaların görülmesi sırasında dava dosyaları ÇED Yönetmeliğinin İptali istemiyle
TMMOB tarafından Danıştay’da açılan dava ile bağlantılı bulunduğu gerekçesiyle DANIŞTAY’a gönderilmiştir.Mahkeme kararının gerekçesinde “İki dava arasında bağlantı bulunup bulunmadığının saptanması amacıyla dosyanın Danıştay 14.Hukuk Dairesi’ne gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi” fadesine yer verilmiştir.
Akkuyu Nükleer Santrali dosyasının Danıştay’a gönderilmesine ilişkin karar, HSYK’nın dava açıldıktan sonra idare mahkemesine atadığı Okan OK ve Fatih ZENCİRCİ tarafından verilmiştir.
Bu karara hakim Mustafa Ersin YUMUŞ muhalefet etmiştir. Yumuş muhalefet gerekçesinde ÇED raporuyla ilgili davalardan bir tanesinin Danıştay’da bulunması halinde yerel mahkemedeki dosyanın da Danıştay’a gönderilebileceğini, ancak bu iki dosya arasında farklılıklar bulunduğunu vurgulamıştır.
Yumuş “Özellikle düzenleyici işlemlerin bazı hükümleri iptal edilmiş ve uygulama işleminin dava konusu edilen bu hükümlerle ilgisi yok ise bağlantının varlığını kabul etmek hukuken mümkün değildir” şekinde karşı görüş belirtmiştir.
Muhalefet şerhinde ayrıca, dosyanın Danıştay’a gönderilmesinin “doğal hakim” ilkesine ters olduğunu vurguladı. Yumuş, görevli mahkemenin İdare Mahkemesi olduğunu belirterek, dosyanın gönderilmiş olmasını “Danıştay’ın temyiz mercii olma özelliğini yitirerek tamamiyle ilk derece mahkemesi olarak görev yapması sonucunu doğuracaktır” diyerek bu kararı doğru bulmamıştır.
Gerekçede Akkuyu Nükleer Santralindeki skandalları ortaya çıkarcak çok önemli bir ayrıntıya daha yer vererek, “ÇED raporundan sorumlu nükleer Enerji mühendislerinin imzalarının, mühendisler tarafından atılmadığı” iddiasına değinerek, imzalarla ilgili inceleme yapılması gerektiğini vurgulamıştır.
Yumuş itirazında “Bu konuda TMMOB tarafından kriminal incelemede de göz önünde bulundurulup bilirkişi marifetiyle imza incelemesi yaptırılmak suretiyle davanın görünümüne devam edilmesi gerektiği görüşüyle, aksi yönde oluşan çoğunluk kararına katılmıyorum” ifadelerini kullanmıştır
Dava süreciyle ilgili sakandalar tam da burada yaşanmış,Hakim Mustafa Ersin Yumuş HSYK’nın son kararnamesiyle Mersin İdare Üyeliğinden alınarak Kocaeli Vergi Üyeliğine atanmıştır.Ayrıca İki hakimle ilgili de ilginç ayrıntılar ortaya çıkmıştır.
Nükleer SANTRAL ÇED iptal davası açıldıktan sonra mahkemeye iki hakim atayan HSYK, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Danıştay Üyei SELAMİ DEMİRKAL’un yeğeni OKAN OK’u atamıştı.
Geçtiğimiz yıl HSYK’nın yaz kararnamesiyle değiştirilen mahkemenin başkanlığına ise, seçim sürecinde Yargıda Birlik Platformu Mersin temsilcisi olarak görev yapan Fatih ZENCİRCİ atanmıştı.Karar bu iki hakim tarafından alınmıştır.
Tecrübesiz olduğu belirtilen hakimlerin atanması “Nükleer Santrale ilişkin davada sorun çıkmaması için heyetin ayarlandığı” iddialarını gündeme getirmiştir.
Akkuyu Nükleer santrali Çed iptal davasımızla ilgili bu hukuksuzluklar adalete olan güvenimizi sarsmış ancak tüm iyiniyetimizle bu davanın Türkiye davası olduğu düşünülerek gerekli hassasiyetin gösterileceğini istiyoruz.Bizim için en önemli mevzu bütün davaların bir tek Danıştayda tek mahkemede görülmesinin hukuka uygun olmamasına rağmen, çıkacak kararların hukuka uygun olarak çıkarılması temennimizdir.
Dernek olarak Açtığımız davanın sonuna kadar takipçisi olacağız.Akkuyu nükleer santral yaptırmayacağız.