Nöroloji uzmanı Dr. Betül Gürbüz, kalbin beyinden sonra en önemli ikinci organ olduğunu belirterek, Pıhtı sonucu beyin damarı tıkanıklıklarında felç geçiren hasta sayısının çok fazla olduğunu ve kalp kapağı değişen hastalarda, kalp ritim bozukluklarında ve kalp krizi sonrasında, kalpte biriken kan pıhtılarının beyne ulaşması sonucu kişinin felç geçirebileceğini hatta hayatını kaybedebileceğini dile getirdi.
Kalp kapakçığı değişen hastalara kanı daha fazla sıvılaştıran ilaçların verilmesi gerektiğini kaydeden Gürbüz, "Hasta bu kan sıvılaştırıcı ilaçları almıyor ise veya yetersiz alıyor ise kalp odaklı bir pıhtının beyne ulaşması sonucu hasta felç olur. Bu durumda özellikle ilk dört buçuk saatte olmak üzere ne kadar erken müdahale edilir ise etkisi o kadar yüksek olur" diye konuştu.
Hastanın damar açıcı bir tedavi ile normal hayata dönmesinin mümkün olabileceğini de aktaran Uzm. Dr. Gürbüz, "Tedavi her hastada aynı etkiyi göstermeyebilir. Bu tedavi yöntemi bazı riskler de içermektedir. Bu hastalara tedavi esnasında verilen ilaca bağlı olarak, damar tıkanıklığının üstüne birde beyin kanaması geçirme riski mevcuttur. Fakat tedavi edilmez ise hastanın yatağa bağımlı kalması veya ölüm riski mevcuttur. Bunu göze alarak deneyimli hekimlerce bu tedavi dikkatli uygulandığında, hastanın damarını tıkayan pıhtı çözülerek hasta tamamen düzelebilmekte veya en az hasar ile taburcu edilmektedir. Bu tedavi 80 yaşın üzerindeki hastalarda uygulanamamaktadır" şeklinde konuştu.