Dünya tarihinin en büyük nükleer santral kazası olan Çernobil faciasının zararlarını, dünya 31 yıldır hala çok ağır ödüyor. Bütün dünya ülkelerinde yaşayan, milyonlarca insan kazadan sonra yayılan radyasyondan çok olumsuz etkilendi,Çocuklar sakat ve lösemili doğdu. Kazanın ardından geçen 31 yıllık süre içinde bölgede yaşayan insanların vücutlarında bağışıklık sisteminde yetersizlikler ve genetik yapının bozulması ile kanser oluşumunun hızlandığı, ölümlerin arttığı ve o bölgede radyasyon kirliliği yüzünden tarımın, hayvancılığın çok olumsuz etkilendiği araştırma sonuçları olarak dünya kamuoyuna yansıdı.
Dün Çernobilden,bugün Fukişimadan yayılan radyasyon hepimizin yaşamını tehdit ediyor.Çernobilin radyasyonundan kaynaklı dünyada1.000.000 insanın öldüğü ve 1.000.000 insanındaha da ölmesi bekleniyor,Fukuşima radyasyonundan öleceklerin sayısı henüz belli değil.Çernobil ve Fukişimanın yaratmış olduğu ekonomik ve sosyal kayıplar hesap bile edilemiyor.Bu kazaların sonuçları dünya kamuoyundan gizleniyor.
Çernobil kazasından sonra Avrupa’daki komşu ülkelerde meydana gelen ekonomik zararlara karşın Rusya’da ve Ukrayna’da açılan davaların hiç birinden somut bir karar çıkmamıştır. Üstelik Çernobil felaketi sonrası çevresel zararın kontrolü ve büyümemesi için şu ana kadar Avrupa Birliği’nin Ukrayna’da, 1.000.000.000 milyar euro’nun üstünde para harcadığı AB belgelerinde geçmektedir.
Ülkemizde Çernobil kazasından sonra o dönemin yetkilileri gerekli önlemleri aldırmayarak ve bilimsel çalışmaların yapılmasını engelleyerek tonlarca radyasyonlu çay, fındık ve benzeri ürünün tüketilmesine göz yummuştur.Bugünde Çernobil zihniyetiyle davranan hükümet nükleer santraller konusunda inadını sürdürerek halka yanlışı söylemeğe devam etmektedir. Nükleer santrali evdeki tüpgaza indirgeyen, zihniyet Sinop'a, Mersin'e ve İğneadaya , halkın iradesine rağmen kapalı kapılar ardından nükleer santral anlaşmaları ve bilimsel olmayan, göstermelik çed raporları ile Karadenizi ve Akdenizi nükleer atık çöplüğüne dönüştürecek nükleer santral projeleri planlamaktadır.
Çernobilin sanığı olan Rusya Akkuyuya ve Fukuşimanın sanığı Japonya kendi ülkesinde ki tüm nükleer santralleri kapatmasına rağmen utanmadan Sinopta ülkemizi felakete sürükleyecek nükleer santraller kurmak için çalışmaktadırlar.
Çernobil nükleer santral felaketi, dünyaya Nükleer santrallerin çok pahalı,güvensiz,kaza riskinin çok yüksek,çevre ve insan sağlığına verdiği zararlarının telafisinin mümkün olmadığını ve bu zararların kuşaklar boyu binlerce yıl devam ettiğini ,en son teknolojinin kullanıldığı nükleer santrallerde bile kazaların engellenemediğini,nükleer santrallerin çok büyük ve geri dönülmez bir çevre kirliliği ve çok yüksek toplumsal maliyetler yarattığını bilimsel olarak kanıtlamıştır.
Ülkemizin nükleer santrallere ihtiyacı yoktur.Nükleer santrallerden enerji üretimi kandırmacası ile ülkemizi nükleer çöplüğe dönüştürecek ve dünyadaki insanları öldürmek için ülkemizin nükleer silah üretim merkezi olmasına karşıyız.
Başta Akkuyuda ve Sinopta olmak üzere ülkemizin hiçbir yerinde nükleer santrallerin “ÇERNOBİL BİR DAHA ASLA “sloganı ile kurulumuna izin vermeyeceğiz. Hükümeti bir kez daha bu maceradan vazgeçmeye çağırıyoruz.
MERSİN ÇEVRE VE DOĞA DERNEĞİ