Dünyada ve Ülkemizde uygulanan yanlış politikaların sonucunda artan işsizliğin, yoksulluğun, eğitimsizliğin, gelir dağılımındaki adaletsizliğin ve dengesizliğin, göçün toplumun geleneksel bakış açısı, yasal düzenlemelerin yetersizliği, hızlı nüfus artışı son yıllarda çocuk işçi sayısının artmasına neden olmuştur.
Çocuk işçiliği tüm dünyada önemli bir toplumsal sorun haline gelmiştir. Ne yazık ki alınan önlemler, uluslararası sözleşmelere atılan imzalarla sorun çözülemiyor.
Ülkemizde Çocuk işçiliğinin engellenmesi için yasalar çıkarılmış ve uluslararası sözleşmelere de imzalar atılmıştır. Bu sorun ülkemizde halen ciddiyetini koruduğu için 2018 yılı hükümetçe çocuk İşçiliği mücadele yılı olarak ilan edilmiştir. Çocuk Koruma Kanunu ve çocuk çalıştırılmasına karşı yükümlülüklerin ve imzalanmış olan ILO’nun temel sözleşmelerinden olan 138 ve 182 sayılı sözleşmelerin mevcut olmasına rağmen bugün milyonlarca çocuk, sokakta, tarımda ve sanayide tehlikeli ve ağır işlerde, uyuşturucu üretimi ve satışı gibi ahlaki gelişimlerine zararlı, yasadışı işlerde sağlıklarını ve can güvenliklerini tehlikeye atarak çalıştırılmaktadır.
Çocuk işçiliği; çocuğun eğitimini aksatmasına, ruhsal ve fiziksel olarak gelişmesini engellemekte, çocuğun akranlarından akademik yönden geri kalmasına, çocuğun ailesinden uzaklaşmasına, zararlı alışkanlıklara bulaşmasına neden olmaktadır, Bu sorun toplumun geleceğini tehlikeye atmaktadır.
Ülkemizde yoksulluk, eğitimsizlik, hızlı nüfus artışı, göç ve sağlıksız kentleşme, sorunları ortadan kaldırılırsa, çocuk yararını içeren politikalarla Çocukların çalıştırılmaları, çalışırken istismar ve ihmal edilmeleri engellenebilir.
Çocuklarımızın haklarına sahip çıkarak onları korumak, Çalışmaları yerine okullarda eğitim almalarını sağlamak herkesin görevidir.