Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kasım ayı Meclis toplantısında yaşananlara ilişkin bir açıklama yaptı. “Ben de tıpkı Sayın Vahap Seçer gibi halkımız tarafından seçilmiş ve göreve gelmiş bir belediye başkanıyım” diyen Başkan Gültak; “Meclis toplantısında Vahap Seçer tarafından üzerime atılan iftira nedeniyle söz alıp, kamuoyunu ve basını bilgilendirmek istedim. Fakat önceki toplantılarda olduğu gibi bana yine söz verilmedi, mikrofonum kapatılıp sesim kesildi. Ne kentimizin ne de Meclisin gerilmesini istemiyoruz. Fakat Sayın Seçer de ‘meclis düzenini sağlıyorum’ gibi bir gerekçeye sığınarak, Meclis üyeleri ve belediye başkanlarına iftira atamaz, hakaretamiz söz ve ifadeler, yakıştırmalar kullanamaz” diye konuştu.
“Çözüm yeri savcılıklardır, mahkemelerdir”
Sözlerini; “Şerefli ve namuslu bir insan ve belediye başkanı olarak, ‘çamur at izi kalsın, yıpransınlar’ şeklindeki tutumun karşısındayız, bunu asla kabul edemeyiz” şeklinde sürdüren Başkan Mustafa Gültak; “Çamlıbel Marina Projesi ile ilgili olarak belediye olarak bize veya Bakanlarımıza isnat edilen iddialarla ilgili olarak Sayın Vahap Seçer’i ispata davet ediyoruz.
Demokrasilerde bu tür iddia ve suç isnatlarının çözüm yeri savcılıklar, mahkemelerdir. Varsa elindeki bilgi ve belgelerle Savcılığa suç duyurusunda bulunması için Vahap Beyi davet ediyorum. Bize yönelik iftira içerikli iddiaları nedeniyle de kendisini şiddetle kınıyorum” ifadelerini kullandı.
“İftiralar karşısında susmayacak, hakkımızı savunacağız”
Akdeniz Belediye Başkanı Gültak; Mersin Büyükşehir Belediyesi Meclis toplantısına verilen ara esnasında, dışarıda yaşanan arbedede bir şahsın üzerine yürümesi ile ilgili olarak da Mersin Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma başlattığını ifade etti. Başkan Gültak, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Meclis salonundan çıkarken belediye çalışanı olduğu iddia edilen bir kişi üzerime yürüdü. Araya giren korumalarım, bu kişiyi uzaklaştırmak için müdahale etti. Şahıslar, koruma polislerime mukavemette de bulunarak görevlerini yapmalarını engellediler. Bunun üzerine koruma polislerim, Cumhuriyet Savcılığı’na başvurup bu kişiden şikâyetçi oldu.
Büyükşehir belediyesi personeli olduğu iddia edilen bu kişilerin Meclis toplantı salonunda ne işi vardır? Bu kişiler nereden cesaret alarak üzerime yürümüşlerdir? Bu durum, kafalarda soru işaretleri yaratmıştır. Konuyla ilgili artık hukuki süreç işleyecektir. Bilinmelidir ki doğru bildiğimiz yoldan ayrılmayacağız ve iftiralar karşısında susmayacağız. Hakkımızı ve hukukumuzu savunmaktan hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz.”