Mersin’de neler oluyor?
Herkesin ağzında bu soru var.
Bilenler bilir, Mersin bereketli yerdir.
Haberciler fazla sıkıntı çekmez.
Mutlaka gündeme oturacak bir şeyler bulur.
Zaten fazla yorulmalarına da gerek yoktur.
Çoğu zaman gündem kendiliğinden oluşur.
31 Mart’ta yerel seçimler öncesi yaşananlar ortada.
Son olarak Burhanettin Kocamaz yine Türkiye gündemini salladı.
Bu kez yaptığıyla değil, yapamadığıyla.
Daha doğrusu, partisinin adayı olamayarak.
“Olur mu böyle şey?” diyenler oldukça çoğunlukta.
Olur olur bal gibi olur!
Koca İYİ Parti, kocaman adayı Burhanettin Kocamaz’ın adını Seçim Kuruluna vaktinde bildirmemiş!
Kimsenin hazırlanmadığı yerden çıkan bir soru.
İYİ Parti yeni olabilir.
Yöneticiler tıfıldır.
Ama, Kocamaz yılların siyasetçisidir.
Hem de 25 yıllık Belediye Başkanıdır.
Böylesine bir ha₺a nasıl yapılır?
Yapılırsa da affedilir mi?
Veya senin hiç mi adamın yok, işi takip edecek?
Sorular uzayıp gider , ama nafile!
Olan olmuş, Kocamaz İYİ Parti’den aday olmamıştır.
Bana göre bu iş için bir çok komplo teorisi üretilebilir.
Parti içindeki hainlerin tezgahıdır.
Veya eski partisinin baskısı sonucu, ülküdaşları Kocamaz’ı satmıştır.
Cumhur İttifakı’nın bir oyunu olabilir mi?
Say sayabildiğin kadar.
Aslında son altı aya baktığımız zaman Kocamaz’ın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir.
Büyükşehir’e yapılan Fetö Operasyonunu saymıyorum bile.
Kocamaz, önce kendi deyimiyle önce, “Otobüsten atılmıştır!”…
Hem de yakışık almayan bir şekilde.
Sonrasında, aday olamayarak adeta duvara toslamıştır!
Böylesine deneyimli bir siyasetçinin , bu kadar gafil avlanmasını anlamak gerçekten zordur.
Kocamaz’ın adaylığı için mutlak bir formül bulanacaktır.
Ki, sorun Demokrat Parti’yle anlaşarak aşıldı.
Kocamaz, Demokrat Parti’nin Mersin Büyükşehir Adayı oldu.
Bu ne kadar tutar, onu bilmek çok güç.
Sözün ÖZÜ;
Kocamaz olayı göstermiştir ki siyasette olmaz olmaz diye bir şey yoktur.
Siyasetçi her türlü katakulliye hazır olmalıdır.
Milletvekili seçimlerinde listelerin rakipler tarafından değiştirildiğine çok tanık olmuştum.
Böyle bir olayı ilk kez görüyorum.
Bu iş kime yarar?
Herkes, yine hesap-kitap yapıyor.
“Cumhur İttifakı adayı Hamit Tuna’ya” diyen de var,
“CHP Adayı Vahap Seçer’e” diyen de.
Bana göre, ağlayanın malı gülene hayır etmez.
Kimse , böylesi komplolardan oy beklemesin.
Ama, bir çift söz de Kocamaz’a…
Bilinen bir atasözü vardır, “Kurda sormuşlar ensen niye kalın?”, “Kendi işimi kendim görürüm ondan” yanıtını vermiş.
Kocamaz da yılların siyasetçisi olarak bu süreci bizzat takip etmeliydi.
Görüntü vermek için etrafında dolaşan kalabalıktan bir ikisini bu işe yönlendirebilirdi.
Mutlak gerçek/ gerçekler ortaya çıkacaktır.
Ama öyle ama böyle kim yaptı , neden yaptı?
Ancak, Kocamaz da komployu kuranlar kadar suçludur!
Ve de etrafına bir çeki-düzen verme zamanı gelmiştir.
Şak şakçılardan arınmazsa işi her geçen gün daha da zorlaşacaktır!