Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 3 No’lu Hububat ve Bakliyatın İşlenmesi ve Ticareti Meslek Komitesi Başkanı Burhanettin Kılıç, sektöre ilişkin değerlendirmeler yaparak komite çalışmaları hakkında bilgi verdi. Mersin’in bakliyat sektörü adına önemine dikkat çekerek sözlerine başlayan Kılıç, kentin limana sahip olması nedeniyle özellikle dünya ticaretinde önemli bir rol üstlendiğini anlattı.Sektör olarak iyi bir yılı geride bırakmaya hazırlandıklarını da vurgulayan Kılıç, “Ürünlerin büyük bölümü için 2018 bolluk yılı oldu. Sadece unluk buğdayda bir kalite düşüklüğü yaşandı ama verimi iyiydi. Kurun da desteklemesiyle birlikte bakliyat ve hububat ihracatında yaklaşık yüzde 30’lara varan artış oldu” dedi.
Ardından Komite çalışmalarına değinen Kılıç, bu dönemde özellikle yerli malının tanıtımına ağırlık vermeyi planladıklarını söyledi. Yerli malı üretiminin de tüketiminin de teşvik edilmesi gerektiğini ifade eden Kılıç, komite olarak bu yönde bir çalışma organize edeceklerini açıkladı. Hedef olarak okulları seçtiklerini kaydeden Kılıç, Dünya Bakliyat Günü olan 10 Şubat itibariyle gerçekleştirmeyi düşündükleri etkinlik hakkında bilgi verdi.
“Her Cuma okullarda bakliyat tanıtımı yapılacak”
10 Şubat’tan itibaren her Cuma dezavantajlı bölgelerde seçilecek okullarda çocukları bakliyat ile tanıştırmak istediklerini dile getiren Burhanettin Kılıç projelerini şöyle özetledi:
“Bakliyat insan sağlığı açısından çok önemli bir besin maddesi. Ancak günümüzde fastfoodürünlerin hızla yayılmaya başlamasıyla birlikte maalesef çocuklarımız bu önemli besin maddesinden uzaklaşmaya başladı. Paralelinde obezite de çocuklar arasında gün geçtikçe artan bir soruna dönüştü. Unutulmamalı ki sağlık sorunları ile mücadelede baklagiller en etkin besin kaynakları arasında gösteriliyor.Çünkü protein açısından oldukça zengin. Önemli bir lif kaynağı. Temel vitamin ve mineralleri ihtiva ediyor. Kuru baklagillerde kolesterol bulunmuyor. Gluten içermiyor ve anti alerjik gıdalar. Üstelik hayvansal protein içeren diğer gıdalara kıyasla daha uzun süre bozulmadan korunabiliyor. Bu nedenle tüketimi artırılmalı. Bizim de amacımız, çocuklara bakliyatı sevdirip daha fazla tüketmelerine katkı sağlamak.”
Dezavantajlı bölgelerdeki okulları hedef alarak Şubat ve Mart aylarında her Cuma birkaç okulda öğrencilere mercimek çorbası, kısır, pilav üzeri nohut ya da kuru fasulye gibi bakliyattan yapılmış gıdalar ikram edeceklerini bildiren Kılıç, bu uygulamaya önümüzdeki süreçte de devam edebileceklerini bildirdi.
“Organik buğday ihracatının önü açılmalı”
Sözlerini ihracata yönelik değerlendirmeleriyle sürdüren Burhanettin Kılıç, ilk olarak yasaklı ürünlere değindi. İç piyasadaki fiyat dengesinin korunabilmesi adına Ekim ayı başında pirinç ihracatının yasaklandığını anlatan Kılıç, “Bu uygulama ile birlikte Osmancık pirincinin kilo fiyatı yurt içinde 5 TL’den 4,5 TL’ye kadar gerilemiş oldu” dedi. Türkiye’nin orta tane pirinçte ihracatçı olduğunu ve halen sezonda olunması nedeniyle dünya genelinde pirinç talebi bulunduğunu bildiren Kılıç, pirincin ihracata kapalı olması nedeniyle yurtdışına ağırlıklı olarak bulgur gönderdiklerini açıkladı.
Pirinç ihracatının bu dönemde yasaklanmış olmasını yerinde bir uygulama olarak görmelerine rağmen aynı yasağın organik ürünlere de uygulanmasını doğru bulmadıklarına dikkat çeken Kılıç, şunları söyledi:
“Bir ihracat kalemini de organik ürünler oluşturuyor. Üretimi yapılan organik buğday, yemlik mısır gibi ürünlerde ön izne tabi ihracat vardı ama son uygulama ile birlikte o da iptal oldu. Bununla birlikte de küçük bir sıkıntı oluştu. İhracatçılar çiftçilerle anlaşmalı ekim yaptırmıştı. Anlaşmalı buğday ektirildi. Bu ürünlerin pazarı da belli, önceden kontratlar yapılmıştı. En azından organik ürünlere ihracat izni verilmesi beklentimiz var. Özellikle buğday ve yemlik mısır konusunda. Bu ürünlerin alıcıları da tamamen farklı. İç pazarda çok fazla satışı yapılmıyor. Organik ürünlerin ülkeye kazandıracağı döviz diğer ürünlere göre 1,5 kat daha fazla. Katmadeğeri yüksek olan bu ürünlerde en azından ihracatın devam etmesini talep ediyoruz. Bakanlıklardaki görevliler de müsteşarlıklar da değişti. Kadroların oturmasını ve birilerinin bu sorumluluğu almasını bekliyoruz.”
“İyi bir planlama önemli”
Tüm sektörlerde olduğu gibi bakliyatta da kazancı artırmak için iyi bir planlamanın önemli olduğuna dikkat çeken Burhanettin Kılıç, yurtdışındaki ülkelerin uydu aracılığıyla tüm dünyayı takip edip nerede, hangi dönemde hangi ürünlerin yetiştiğini görerek kendi planlamasını ona göre yaptığını bildirdi. Türkiye’nin de tarımda benzer bir uygulama ile doğru planlama yapıp ürün desenini ona göre belirlemesi gerektiğine dikkat çeken Kılıç, rekoltelere ilişkin şu açıklamaları yaptı:
“Bu yıl yaklaşık 400 bin ton nohut, 400 bin ton ise kırmızı mercimek üretimi oldu. Türkiye’nin tüketimi için bu rakamlar yeterli. Fazlası ise ihraç ediliyor. Bizde bazı ürünler rakiplerimize oranla daha erken çıkıyor. Bu da bir avantaj. Rekoltenin iyi olması, erkenci ürünler ve kurun etkisi birleşince sezona iyi bir başlangıç yaptık. Rekoltedeki artış iç pazarda da fiyatların düşmesini beraberinde getirdi.”
“İnovatif ürünlere yönelik çalışmalar yeni yeni başladı”
Sektörde katmadeğerli ürün ihracatı için de son dönemlerde yeni yeni adımlar atıldığına değinen Burhanettin Kılıç, bu yöndeki çalışmaların henüz istenilen düzeyde olmadığını bildirdi. Artık Amerika ve Avrupa’da da bakliyat tüketiminin artmaya başladığını, bu ülkelerde farklı kullanım alanlarına yönelim olduğunu bildiren Kılıç, “Örneğin biz Avrupa’ya pirinç satıyoruz onlar pirinç unu yaparak bebek mamalarında kullanıyor. Aynı şekilde biz nohut ihraç ediyoruz onlar nohut unu yaparak farklı sektörlerde kullanıyor” dedi. Türkiye’de de bu yöndeki yeni ürünlerin üretimine yönelik deneme çalışmalarının başladığını dile getiren Kılıç, önümüzdeki yıllarda bu alandaki yatırımların daha da artacağına inandığını söyledi. Katmadeğerli ürünlerin yüzde 30-40 daha yüksek fiyatlarla satılabildiğini vurgulayan Kılıç, hedeflerinin inovatif ürünleri özendirmek olduğunu söyledi.
“Fırsatçılara aman vermemek için denetimler artmalı”
Son olarak enflasyonla mücadele çalışmalarına değinen Burhanettin Kılıç, fiyat artışlarında bazı fırsatçıların önemli rol üstlendiğini söyledi. Geçmiş yıllarda alınan ürünlerin üzerine konan kar marjında özellikle son 3 ayda 5 – 6 kat artış gözlendiğini kaydeden Kılıç, denetimlerin artırılması ve kalıcı hale getirilmesi, tüketicinin de bilinçlenmesi gerektiğini ifade etti.