Son günlerde Mersin siyaset arenasında tarihe not düşülecek ilginçlikler yaşanıyor.
Çok şükür, Mersin cephesinde henüz rakibine namussuz, şerefsiz, ahlaksız gibi kelimeler sarf eden olmadı ancak şu 2013 Akdeniz oyunlarının Mersin’e kazandırılması konusu çok ciddi tartışmalara neden olacak gibime geliyor.
Çünkü ;
2013 Akdeniz oyunlarının Türkiye’nin Mersin şehrinde yapılmasına karar verilirken, Başbakan’ın olimpiyat komitesince istenen TC Devleti Hükümetinin garanti belgesi vermesi ;
Olimpiyat komitesinin ön gördüğü ve Türk halkının vergileriyle yapılacak tesislerin maliyetlerinin rakam, rakam belirtildiği ve üzerinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet bakanı Zafer Çağlayan ve spordan sorumlu Devlet Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın fotoğraflarının yer aldığı afişler şehrin dört bir yanındaki billboardlara taşınırken Bakan Çağlayan’ın ;
“Mersin‘e önemli hizmetler yapacağız. Bu konuda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın desteği tamdır. 2013 Akdeniz Oyunları‘nın Mersin‘de yapılacak olması, Mersin‘i çok iyi bir çıkış noktasına getirecektir. Bu çerçevede Mersin‘e ve Mersin İdman Yurdu‘na yakışır 30 bin kişilik stat yapacağız” şeklindeki sözlerinin ifadesinden de anlaşılacağı gibi sporun politikaya alet edilişi, politikanın spor’un içine sokuluyor olması hem Mersinlileri, hem de gerçek MİY taraftarlarını üzüyor ve 2013 organizasyonun Mersin’e AKP’nin bir hizmeti, bir lütuf’u gibi sunulduğunu düşünüyor.
Halbuki ;
2013 Akdeniz oyunlarının, Mersin’e eski valimiz Sayın Hüseyin Aksoy, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan ve çok sayıda meslek kuruluşu temsilcileri ülke, ülke gezerek gerçekleştirilen lobi sayesinde kazanıldığı asla inkâr edilemez.
Gerçek bu olmasına karşın ;
AKP sahil kentlerinden birisi olan Mersin’de de 1. Parti olabilmek için özelliklede NÜKLEER santrali de unutturacak ciddi bir projeyi ortaya koyamayacağı için 2013 Akdeniz oyunlarını ve oyunlar için gerçekleşecek yatırımları daha çok kullanacağını tahmin ediyorum.
İşte bu nedenle, Bakan Çağlayan’ın bazı vaatlerinin de “4-T” ile 4 yıl idare eden Mersin eski milletvekili ve Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’i anımsatırken, Mersin halkının popülist siyasete iltifat etmeyeceği de anlaşılmalıdır.
Akkuyu’yu Rus toprağı ilan ederek, üzerine bir Çernobil, bir Fokuşuma felaketi yaşatabilecek NÜKLEER santral yaparak, turizmdeki geleceğini yok edip, ürettiklerinin de sakıncalı hale getirerek Mersin’in belini kıracak olan AKP Hükümetinin Mersin 1. sıra adayı Bakan Zafer Çağlayan buna rağmen bakın Mersin halkına ne vaatlerde bulunuyor.
1-Turizm ve ekonomide Antalya’yı geçeceğiz.
2-Üretimiyle de Mersin’i ihracat şampiyonu yapacağız.
Gelelim bir yerel Politikacıya.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan.
Başkan Özcan'ı şahsına özgü yöntemlerinden dolayı anlamak ise hiç zor değil.
Neden mi ?.
Yıllardır yazarım.
Cumhuriyet alanında bulunan Mersin’in tek Atatürk heykelinin geceleri aydınlatılmadığını.
Tık yok.
Bildiğiniz gibi Atatürk parkına, havuzlar içine bir kongre ve Sergi sarayı yaptı.
Adını ise ” Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve sergi sarayı” koydu.
Yine yazdım.
Yazılarımda, bir dönemde iki parti değiştirdikten sonra Atatürk’ün kurdu CHP’nin Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu da hatırlatarak Macit Özcan’dan rica ettim.
“Lütfen bu kongre ve Sergi Sarayının ismi Mersin Büyükşehir Belediyesi ATATÜRK kongre ve Sergi Sarayı” olsun diye.
Yine tık yok.
Kültür parka Mersin için bir katma değeri olmayan GS-FB- BJK meydanları, meydanlara devasa sütunlu kapılar yaptırdı ancak Atatürk ve MİY’ u adına yapmadı.
Bunu da yazdım.
Macit Özcan’dan yine bir girişim yok.
Şimdi ise yapıyor.
Neden mi ?.
Çünkü, Bakan Zafer çağlayan henüz kaynağı açıklanmayan 600 bin liralık bir bağışta bulundu ve son galibiyetten sonra “MİY’u Boluspor’u da yenerek şampiyon olacağına bende inanıyorum” dedi ya.
İşte bu açıklamadan hemen sonra gördü ki ;
Bir zamanlar başkanlığını yaptığı ve her ay 150 bin lira vererek destek olduğunu iddia ettiği MİY AKP himayesine giriyor buna karşı bir hamlede Macit Özcan yapmaz mı ?.
Yaptı. .
Benin defalarca yazmama rağmen yaptıramadığımı bir haftada yaptı ve Mugdat camii karşısına isabet eden rski gazeteciler cemiyetini bulunduğu “basın meydanını” MİY meydanı, önünde bulunan ve üzerinde “Kültür Park” yazan devasa, sütunlu kapıyı da kırmızı-lacivert renklere boyayarak MİY kapısı yaptı.
Ne zaman ?.
MİY’nun Süper lig’e çıkması’nı sağlayacak Boluspor maçına bir gün kala yani 7 Mayıs 2010 Cumartesi günü.
İşte bu.
Bakalım, 2013 Akdeniz oyunları ve üzerinden siyaset yapılan MİY kime yarar sağlayacak ?.
MİY Söz konusu olunca Başkan Ali Kahramanlı ile birlikte hareket eden ve Nükleer santrale rağmen “Mersin’in Turizmde Antalya’yı geçecek, üretimleriyle de ihracat şampiyonu olacak” diyen Zafer Çağlayan’ a mı ?.
Yoksa ;
Bakan’ın iddiasına karşın 2013 Akdeniz oyunlarını Mersin’e biz sağladık diyen ; MİY Kulübüne her ay 150 bin lira verdiğini söylemesine rağmen Kültür parkta bir MİY meydanı, bir MİY kapısı olmadığını yıllar sonra hatırlayan ve bu güne kadar yaptığı tesislere kendi isminden başka bir isim vermeyen Atatürk’ün kuruduğu CHP’nin Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı M. Özcan’a mı ?.
Göreceğiz..
Saygıyı hak eden herkese saygılar.
Popülizm-
Ucuz halkçılık, halk dalkavukluğu, halkın gözünü boyama, halkın azgına bir parmak bal çalarak sempati, ilgi, takdir toplama ve maniple etme çalışması. (kaynak- google).
“gazeteciziya@mynet.com”