1969/ 70 okul döneminde , Amerikan kolejinde orta 3’de okurken , sanırım okulun ilk “orta kısım” duvar gazetesini çıkaran bendim : KARŞI idi gazetemin adı . Yıllar sonra , Orhan Kemal’in babası , hukukçu ABDÜLKADİR KEMALİ Bey’in , Adana’da , 1930 yıllarında  “neşrettiği” ( yayınlamak,çıkarmak ) AHALİ adlı gazetesinin de , tastamam benim KARŞI duvar gazetem ile ciddi bir “ruh benzerliği” olduğunu okuduğumda , bıyık altından gülmüş , “Bak sen şu işe “ demiştim.

Yıllar sonra , üniversite öğrencisi iken , 1975 - 1981 , şairlik “girdabının” içinde , yanımı yönümü bulmaya çalışırken , rahmetli EMİL GALİP SANDALCI sayesinde , Cumhuriyet gazetesinin “ solculuğuna “ karşı çıkartılan , DEMOKRAT gazetesinde , ufak tefek , kenar köşe yazıları yazmaya başladığımda , bu işin  yani YAZI yazmanın , nasıl sihirli bir dünya olduğunu , anlamaya başlamıştım . Odur , budur kalem elimden düşmedi , düşmeyecek de.

Ama , ama , BELLEĞİMDE  birikmiş , yazılmayı bekleyen yığınla satır başı var ; ANI – FİKİR – TESPİT vs …
İNSANSOYU , unutmayınız ki , yüzlerce yıl , SÜRÜ halinde yaşamıştır , yaşamaktadır ve yaşayacaktır . Aksi olsaydı yani SÜRÜ halinde yaşamayıp  , birey halinde , kendiyle barışık ,kendine dönük , diğer kardeşleriyle(!) huzur ve dayanışma içinde olmayı “ AKLEDEBİLSEYDİ” , dünya , acaba , bugünkü gibi olabilir miydi !
Örneğin , 20. yy başlarında , RUS ihtilalini yaptınız . Kimse bana , sosyalist-komünist ihtilal / devrim falan demesin , ağzının üstüne “ şaplağı “ yer . Marks’ın , “ dünyanın bütün işçileri birleşin “  KAHVE falı ,boşa çıktı , ne o ,çıkmadı mı !
Bilmem kaç yıllarında , ben allahtan vahiy aldım ,son peygamberim diye birisi çıktı ortaya ; kureyş adlı bir kabileden , muhammed adlı bir kişi . Odur budur , orta doğu coğrafyası , kan deryası . 1400 yıldır kan akmıyor mu bu coğrafyada . Yalnızca PETROLE bağlamayın akan kanı !
Meryem adında bir kadın , NAZARET adlı bir kasabada , bir çocuk doğurdu . Bir türlü anlayamadığım , şu MİLADİ takvim ile “” SIFIR “ DEDİLER ve tarihi/takvimi başlatıp , doğan çocuğa da CHRIS , İSA dediler ve allahın oğlu sıfatını verdiler .
---------------------------------------/-------------------------------------------
Peki sonra no’ldu!
Ortalık yine KAN GÖLÜ…
Şimdi bir parmak kalkıp , efendim o işler ,insanın cahilliği , KUTSAL KİTAPLAR ,dinler sorumlu değildir der !
Yok öyle yağma , hem herşeye gücü yeten bir tanrınız olacak , hem de ortalık kan gölü iken , “ mevzuya takılmayıp “ , akşam serinliğinde kahvesini içip , cıgarasını tüttürecek .
Buna da lafı var “müminlerin” ve kabahatları ,zaten yaptıkları itirazın içinde saklı : efendim allah,( özellikle müslümanların allahı ) bilerek , kabahatlıları cezalandırmıyor , bekliyormuş . Çünkü bir cezalandırmaya başlarsa , yeryüzünde kabahat işlememiş , insan kalmaz ,hepsi de “infaz edilirmiş.

İşte bu kadaaaar . Demekki yazılanlar ,çizilenler , söylenenler os……ttan teyyare ki , ortalık KAN GÖLÜ.
Demekki “ ben , yeryüzünde bir halife yaratacam “ sözü , davulcu yellenmesi . Halife nedir ! Türkçesi KALFA yani ustanın yardımcısı . Usta’nın her an yerine bakacak olan kimse . O halde sen de kanlı manlı birisin ki , “yarattığın” halife de , yüzlerce yıldır KANA doymadı . Hani usta- kalfa ilişkisi yani.   
Demekki insan denilen o yaratık , ibrahimden - MUSA denilen çobandan beri , bir işe yaramamış ,cinayet işlemekten başka .Bu arada “” Tarihde , o kadar çok MUSA var ki”” , hayret edersiniz .Döndük ,geldik 20. Yüz yılaaaa…
1917 rus ihtilali . 2. Dünya harbi , faşizm öcüsüyle , bütün doğu AVRUPA , rus çizmesi altında . Bunun adı da , “” demokratik halk cumhuriyeti”!!!!!!

Vay , vay ,vayyy… Ne demokrasiymiş bre … Sonra , MAO ZEDUNG diye bir köylü , ortaya çıktı , ÇİN SOSYALİZMİ dedi ve ortalık gene KANA BULANDI.
Bütün ÇİN ,garson gibi ,tek tip giyindi , her sabah ,dağda-taşta-çalıda-çırpıda-ovada – bayırda-yokuşta , MAO ‘nun “kutsal kitabını” okuyarak ,güne başladı . İşte sosyalizmin “ allahı” !
Kuzey KARADENİZ kıyılarında , yığınla yazlık var(dı) ve bşunlara RUSÇA , DAŞA derlerdi . Ortalama “ Sovyet” yurttaşları , değil bu DAŞALAR’da kalabilmek , yanına bile yaklaşamazlardı . 
80 küsür tane , SOVYET komünist parti , POLİT BÜRO yani merkez “karar “ yönetim kurulu ( severiiiim ) üyesi , burda yer içer , sı…..ar , votka komasına girerdi . Bugün MENZİL tarikatının “ torununun “ LONDRA’da ,keyf çattığı , cübbelinin dam üstünde saksağan türküsü çığırdığı gibi .
--------------------------------------------/------------------------------------
Peki sonra no’ldu …
No’lacak , yine NATO kafa NATO mermersiniz .
Lise yıllarımdan beri , “ devrimci” türküler dinlerim .
Devrimci Türküler ;  ne denli çekici , ışıltılı , gökyüzünü gezdirebilen bir “ sıfat tamlaması”!
Hatta romancı KEMAL TAHİR , imparatorluk döneminde , birey mülkiyeti olmadığı için , ülkemizin , “ batıya” oranla , daha kolay SOSYALİZME geçebileceğini savlamıştı da , YALÇIN KÜÇÜK , “ ebu cahil kemal tahir “ diye yazdığında , hayli sinirlenmiştik . Yıllar içinde , az bile yazdığını yaşayıp , görecektik .
Şimdilik , kafanızı daha fazla sıkmayayım , ikinci bölümde görüşmek üzere…